SALGIN da olsa başka şeylerden muzdarip de olsak, ligimiz kötü alışkanlıklardan bir türlü kurtulamıyor. Marka değeri denince mangalda kül bırakmıyor, en güzel açıklamaları yapıyoruz, hep beraber. Yıllardır devam eden maç sonu hikâyeler ise hiç değişmiyor. Önce hakemler masaya yatırılıp, ameliyat ediliyor. Yetmiyor, yönetici demeç ve fiziki kavgalarıyla 48 saati geçiriyoruz. Sonra, oyuncuların olmayan hayali düşmanlarıyla ilgili yaptıkları açıklamalarla kafamız şişiyor. Bol bol suni gündem ve kısırdöngü. İşte bizim maç sonlarımız böyle. Teknik direktör hatalarını eleştirmeye, oyuncuların maç içinde yaptıklarını yorumlamaya, nedense girilmiyor bizde. Taraftarın o andaki gönlüne göre şerbeti vererek yılları geçiriyoruz. Çok yazık, çok.
HASAN ALİ MACERASI
HASAN Ali mevkisinin önemli oyuncusu. 5 sezonundur yaptığı asistlerle faydası malumunuz. ‘Ayrılacak, onun yerine oyuncu bakılıyor’ kulisleri neden bu kadar yoğun, anlamıyorum. Ülke sol kanat savunma kaynamıyor. Yabancı zor bulursun. Ayrılmasına izin vermek, bana büyük macera gibi geliyor.
BALONCUK TRANSFERLER!
SAHADA yaptığı olumlu işlerin yanında rakipleriyle yaşadığı polemikler. Olgunluk döneminde bile medya dahil, centilmenlikle bağdaşmayan davranışlar. Emre Belözoğlu, sezon sonunda yeni bir göreve başlayacak Fenerbahçe’de. Bu görevin birinci şartı iyi örnek olmak. Yeni işi öncesi, Gökhan Töre ile pozisyonunda kart göstertti. Keşke hakeme gidip “Hocam, Gökhan bir şey yapmadı” deseydi. “Hakeme söyledim” diyor. Ama kart çıktıktan sonra… Olmadı!
TEST VE PROTOKOL
BEN maça gitsem, 2 gün önce coronavirüs testi yaptırmak zorundayım. Peki, protokol tribününde oturup maç seyredenlerin test olayı ne alemde? Her maç öncesi test yaptırıyorlar mı? Orası zaten statların en kalabalık yeri. Fiziki mesafe hak getire. Arada sırada sahaya plastik su şişesi nereden atılıyor sahi? O da aklıma geldi. Gözlemciler ne yazıyor raporlarında? Takım yöneticileri protokol tribününde oturmuyor mu?
ONYEKURU VAKASI
MONACO, Onyekuru’ya izin vermedi. Fransa dışında oynayan diğer kiralık oyuncularına ise ses çıkarmadı. Bu husus, Falcao transferinin fazla doğru yönetilmediğinin göstergesi. “Monaco bizim kardeş kulübümüz” açıklamasını hatırladınız mı? İmza atmadan, Falcao ile pozlar vermek, ‘Bizim oyuncumuz’ havasını yansıtmak, Monaco’da unutulmamış. “Çorbayı ben de böyle soğuk içerim” dedi Fransızlar!