113 yıllık Fenerbahçe tarihinin en önemli sezonlarından biri şüphesiz 2020-2021 olacak.
Tarihte görülmemiş büyük bir destekle Haziran 2018’de başkan olan Ali Koç’la yepyeni bir sayfa açan Fenerbahçe, eşi benzeri olmayan başarısız iki sezon geçirdi.
Peki, iki başarısız dönemden sonra seçimin de olacağı yeni sezonda Fenerbahçe neler yapılmalı?
1- Sportif direktöre tam yetki verin
Fenerbahçe’de her şeyden önce futbol profesyonellere teslim edilmeli.
Sportif direktörlüğe getirilecek Emre Belözoğlu’na güvenilip tam yetki verilmeli. Eğer geçen sezonlarda olduğu gibi futbola karışacaksanız bu sportif direktöre güvenmediğiniz anlamına gelir. Bu durumda da Emre Belözoğlu’nu hiç göreve başlatmayın. Emre’nin karakteristik yapısını göz önüne alırsak, işine de kimseyi karıştırmayacağını biliriz.
Tabii ki son söz ve imza her zaman başkan da ama Ali Koç, iki yıldır futbolla çok iç içe oldu. Futbolcuları devamlı araması, oyuncular üzerinde de baskı oluşturdu. Bu durumdan ne teknik direktörler ne de futbolcular memnundu.
Kısacası başkan futbolun sadece idari kısmıyla ilgilenmeli, teknik kısımları profesyonellere teslim etmeli. Yoksa kimse başarılı olamaz.
2- Emre Belözoğlu görevinin sorumluluğunu bilmeli
Aykut Kocaman’la başlayıp Terraneo ve Comolli skandallarıyla devam eden sportif direktörlük makamında artık hata yapılma lüksü yok.
Emre Belözoğlu öyle bir dönemde futbolu bırakıp yöneticiliğe soyunacak ki… Ya Fenerbahçe’yle birlikte başarılı olacak ya da yeni kariyerine çok kötü bir başlangıç yapacak.
Yapılan transferlerden baş sorumlu o olmalı ki yarın bir gün kimse birbirine suçu atmasın. Comolli’nin giderken söyledikleri, Ersun Yanal döneminde yaşanan sıkıntılar dün gibi hafızalarımızda. Emre Belözoğlu da bu işe soyunacaksa tam yetkiyi almalı.
Emre Belözoğlu bu işi yapacaksa bir kere sahadaki agresifliğini unutmalı. Dünyada sportif direktörlerin özellikle Türkiye’de hocaların işine çok karıştığını biliyoruz. Nasıl başkan Emre Belözoğlu’na karışmamalıysa, Emre de kulübeye asla müdahale etmemeli. Emre, futbolculuk döneminde çok büyük bir liderdi. Zaman zaman her kaptan gibi teknik heyete tavsiyelerde bulunuyordu. Hatta bu tavsiyeler sınırı aşıp karşıma yoluna bile gidiyordu. Artık herkes kendi görevini yapmalı ve görev tanımının dışına asla çıkmamalı. Sportif direktörlerin görev tanımında kulübeye karışmak yoktur.
3- Ali Koç, mücadelesini TFF’ye vermeli
Futbolu profesyonellere teslim etmesi gereken başkan Ali Koç, yoğunluğunu saha dışına özellikle de TFF’ye vermeli.
Başkanın burada yapacağı şey, transfer için bütçe oluşturmak, borcu daha da eritmek ve her şeyden önce geçen sezondan farklı tavrı olmayacak TFF karşısında önemli bir duruş sergilemektir.
Geçen yıldan özellikle TFF’yle mücadelede, önemli bir deneyim kazanıldı. Medyaya Fenerbahçe’nin harcama limitiyle ilgili dedikodular belli kaynaklardan pompalanmaya başlandı bile. Ali Koç ve yönetimi hiç olmadığı kadar sert, kararlı bir mücadelede olmalı. Şu bir gerçek ki federasyonun bu kadar uğraştığı bir takım şampiyon olamaz. Ancak onlara buranın Fenerbahçe olduğunu hatırlatırsanız, duvara toslamalarını sağlarsanız saha içinde alın terinizin karşılığını alırsınız.
Ali Koç, Fenerbahçe’nin kudretini ve kendi gücünü birleştirip topyekün bir mücadele verecek ki Fenerbahçe tarihi sezonu tarihi bir başarıyla kapatsın. Aksi takdirde zaten Fenerbahçe Kulübünü yönetmiyorsunuz demektir. Fenerbahçe’nin 2 yıldır hakkı yeniyor. Bunu başkan da söylüyor ama bunu futbolu bilen herkes zaten söyler. Önemli olan icraattır. Söylemek, söylenmek yetmez. İcraat lazım. 20 milyonu aşkın taraftarı olan bir kulübün hakkını hala yedirirseniz demek ki bu camiayı yönetemiyorsunuz.
Hani tarihi sezon dedik ya, eğer Fenerbahçe şampiyon olamazsa, haklarını yine yedirirse, büyük destekle gelen Ali Koç için tarihi bir kongre daha olur. Gün sonu her şey sportif başarıya endeksleniyor. Yine başarısız bir sezonla seçime girilirse kimse verilen paralara, azalan borca, yapılan yatırımlara bakmaz, verdiği oyun rengini değiştirir.
Bu eleştirilerim Ali Koç’a çok inandığımdandır. Başkana hala inancım sonsuz. Çünkü hatalardan ders alabilecek bir lider. Bu eleştirileri umarım dikkate alır, Fenerbahçe kongre üyelerine mahcup olmaz. İnşallah yapacağı zihniyet değişikliğiyle tüm kupaları alır. Tüm branşlarda başarılı olur ve biz de Ali Koç’u keyifle destekleriz.
4- İletişimin değişmesi şart
Günümüzde kulüplerin özellikle de milyonlara hitap eden kulüplerin iletişim ekibi kusursuza yakın olmalı.
Maalesef Fenerbahçe’nin 2 yılda iletişimi inanılmaz kötü. Hem medyayla ilişkilerde hem taraftarla ilişkilerde, hem de kriz yönetimlerinde. İletişimin başındaki yönetici Metin Sipahioğlu ve Can Gebetaş çok iyi niyetli bir şekilde çalışıyorlar. Ancak iyi niyetli olmak iletişimi iyi yönettikleri anlamına gelmez. Fenerbahçe son 1.5 yıldır futbolculara imza töreni bile düzenleyemiyor. Bunu organize bile edemeyen bir iletişim ekibi söz konusu.
Bu göreve futbol camiasını iyi bilen, Fenerbahçe camiasına hakim bir abi, güçlü bir isim gerekir.