Fenerbahçe’den istenen harcama limiti, ne kâğıt üzerinde ne de pratikte uygulanması imkânsız bir plan gibi gözüküyor. 1 yıl içinde 64 milyon Euro’luk gider harcamasından 18 milyon Euro’ya kimse inemez. Var olan 1 milyar liralık borcu, kısa vadede Real Madrid bile ödeyemez. Limitler gerçeklikten niye bu kadar uzak? Bankacılar, ekonomistler ve uzmanlar, kulüplerin bu yapılanmalarını kısa vadede imkânı yok çözemez! 64 milyon Euro’dan 18 milyon Euro’ya bir sezonda ineceksin şartı olmaz. Boğarsın sistemi. Yayın şartları konusunda beraber hareket edebilen Kulüpler Birliği ne yapacak, merak ediyorum. Çünkü ufukta her kulübü aynı tehlike bekliyor.
ARDA’NIN DÖNÜŞÜ
Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz: “Teknik ekibin ısrarlı isteği üzerine Arda Turan ile anlaşmaya vardık.” Bu açıklama, bombayı teknik ekibin kucağına bırakma anlamına geliyor bence. Arda iyi olursa mesele yok. Faydası olmaz ise “Sorumlu ben değilim” diyor yönetim; “Onu ısrarla isteyenlere sorun bu konuyu” demenin tercümesi. “Hayırlı olsun” ifadesi ise bu işin geleneği…
OLSA DÜKKAN SİZİN
“Türkiye’ye gelmez dediğim” isimler yine manşetlerde. Sosyal medyada, her baktığınız dakika, sabun köpüğü gibi oyuncular yazılıyor ve kamuoyu haklı olarak yorumlar yapıyor. En azından kulüpleri yöneten değerli şahsiyetler, bu sezon için “Sevgili taraftarlar! Bu sezon bizde deniz bitti. Olsa dükkân sizin” tarzı açıklamalar yapsalar da milyonlara gönül verenler büyük beklentiye girmese. “Hayal ile yaşamak iyidir” düşüncesi mi yine ön planda yoksa?