Avrupa’nın en büyük iki kulüp turnuvasını yöneten EuroLeague’in saygınlığı yerlerde sürünüyor. Pandemi sürecinde aldıkları akıl dışı kararlar, organizasyonun nasıl bir çöküşte olduğunun göstergesi.
Çok tartışılan beyaz sezon kararının ardından ticari kaygılar yüzünden yeni sezona sanki hiçbir şey yokmuş gibi başladılar. Daha ilk virajlar dönülürken lastik patlattılar.
Dediler ki: Maça çıkamadın mı cezayı yersin, hükmen 20-0 yenilirsin, sonra atarım seni ligden. Yani: Beni ilgilendirmez, hasta olma, ülkende yasak varsa da gel, çık maça!
Ama Avrupa hastalık yüzünden yeniden kırılmaya başladı, bunlar da kıvırdı!
Art arda pozitif vakalar patladı. Bir sürü takımın oyuncusu kalmadı. Bazıları tek vakayla bile cezayı yedi. Baktılar iş çığrından çıkacak, hükmenler iptal.
Bir başka saçma kararla da haksız rekabete tavan yaptırdılar. EuroLeague’deki 18 takımın 7’si sezona seyircili başladı, 11’i seyircisiz. Tribünler Türkiye ve Yunanistan’da boş; Rusya, Litvanya ve İtalya’da dolu. İspanya’da hem boş hem dolu!
Bu süreçte FIBA, EuroLeague’e gol atmayı sürdürdü; sonuç hezimete doğru gidiyor! Basketbolun asıl patronu tüm turnuvalarını revize etti. Pozitif vaka durumunda oyuncular yetişsin diye 15 günde bir maç veya fanus formatına döndü. Eksik oyuncuların yerlerinin doldurulması için kadroya ek yapma olanağı da getirildi.
Euroleague’in iflas süreci devam ediyor. Sezon sonunu görüp göremeyeceğimiz bile belli değilken çift maçlı haftalar yetmedi; U dönüşünün ardından bir de erteleme maçlarını sıkıştıracaklar araya.
Vizyon, öngörü, kriz yönetimi, karar alma becerisi sıfır… Tüm takımların ve basketbolseverlerin işi zor.
İLGİLİ HABER 
Skandal olay sonrası Erman Kunter corona virüsüne yakalandı