Denizlispor maçını hiç seyredememiş bir Fenerbahçe taraftarı düşünün. Sadece sonuca bakarak “Evet net sonuçla 2-0 kazanmışız” der ve mutlu olur.
İlk devre futbolun bütün gerekliliklerini yerine getirmiş bir takım vardı sahada… Tamam; 6 deplasman, 5 galibiyet, 1 beraberlik. Bu tabloya bir şey demiyorum. ‘Sahada 10 kişi kalınca oyun ritmi bozulur’ düşüncesine ise hiç katılmıyorum. Teknik direktörler, antrenmanlarda 11’e 10 taktik çalışması yaptırırlar. Fakat bu çalışmanın sahaya yansıması, oyuncuların elindedir.
Psikolojik geri çekilme, size başka maçlarda çok pahalıya mal olabilir. Tam 18 şut attı Denizlispor, Fenerbahçe kalesine. 1’i penaltı, 6 nefis kurtarış yapan Altay kötü gününde olsa, Fenerbahçe puan kaybederdi Denizli’de. Fenerbahçe, rakibine 39 tehlikeli atak başlangıcı imkânı verdi. Kötü karne. Fenerbahçe’nin önemli gücü olan kanatlardan 18 orta gelirken, Denizlispor hava köprüsü kurup 33 orta yaptı.
Evet; 3 puan kazanmak çok önemli. Ama kaleciler her maç süper oynayamaz.
KARTAL YÜKSEKTEN UÇUYOR
Futbol ne enteresan oyun. 1.5 ay önce ‘Ne olacak Beşiktaş’ın bu hali’ konu başlığımızdı. “Sergen Yalçın’ın koltuğu sallanıyor” diyenler çoğunluktaydı. Sonra galibiyetler ve son İstanbul üçlemesi. Beşiktaş zirve iddiasını kanıtladı. Kasımpaşa maçında ortaya çıkan 18 şut, 2 net pozisyon, 42 tehlikeli atak girişimi, 55 ikili mücadelede başarı, ceza sahasına 20 orta, size galibiyet getirir.
Alanya-Beşiktaş maçını bir futbolsever olarak merakla bekliyorum. İyi futbol seyredeceğiz.
ZİRVEYE YÜKSELİŞ
Son yıllarda 11. haftalar itibariyle en az gol yiyen savunma başarısını yakaladı Galatasaray. Savunmanın ortasında oynayan Donk ve Marcao, hatadan uzak, dengeli performans gösteriyorlar. Takım savunması ise çok iyi, Galatasaray’ın. Orta alanda ise eveleyip gevelemeden, rakip yarı alanda etkili olması, Galatasaray’ın oyununa ayrı bir değer katıyor.
Kanat organizasyonları ve duran topları iyi kullanma, Galatasaray’a oyun içinde pozisyon zenginliği ve sonuç getiriyor.