Fatih Terim’in orta sahasındaki iki isim, dinamizm ve mücadele için düşünülen Taylan ve Etebo, bu tarz için önemli. Fakat, yaratıcılık ve üretim Belhanda’ya kalıyor, o zaman.
Sergen Yalçın; Oğuzhan ve Montero tercihi ile maça başladı. Stoper orijinli Montero veya Necip seçiminde mevkisinin oyuncusunu tercih etmesini çok doğal karşıladım.
Beşiktaş’ın pres tercihine Galatasaray da Beşiktaş’ın birinci bölgesinde karşılık verdi.
Ghezzal, hücum bölgesinde oyun kurma anlamında çok önemli. Biraz aksarsa, Beşiktaş’ın hücum gücü fazla etkili olamıyor.
Derbilerde bazen sürpriz isimler öne çıkar. Marcao az daha golü atıyordu. Larin gol krallığında iddialı isim. Ama kaçırdığı goldeki vuruş kalitesizliğine kendi bile inanmamıştır bence.
Derbilerde futbol orta alana sıkışırsa, büyük heyecan göremezsiniz.
İkinci yarıya Galatasaray iyi başlamıştı. Diagne’nin kırmızı kart görmesi, senaryonun yeniden yazılmasına neden olabilirdi. Derbilerde eksik kalmak, büyük dezavantaj olarak gözükür.
Yerleşik Galatasaray savunmasına Beşiktaş hücum ederken, geçişlerde başarılı olamadı. Bu yüzden etkili organize hücumlar oluşturamadı.
Ve derbilerde ortaya çıkan sürpriz isimlere Josef de Souza da eklendi. Yılların tilki forveti gibi topu ağlara gönderdi.
Yorgunluk, konsantrasyon bozukluğu, bir de üstüne eksik kalırsanız, sizi üzer.
Yine Luyindama, yine hata! Sonra, bütün riskleri alan Galatasaray. Beşiktaş yerleşik olmayan savunmaları eksik yakalarsa cezayı keser. Luyindama ikram etti; N’Koudou derbide 3 puanı getirdi.