Ligde bir Fenerbahçe-Galatasaray derbisi daha sonra erdi. Son yıllarda olduğu gibi temposu düşük, pozisyon açısından kısır geçen derbi, yine şaşırtmadı.
Ancak şaşırtan ve iki büyük kulübün geçmişine yakışmayacak birçok olay yaşandı.
Mesela özel izinle tribüne gelen sağlık çalışanları… Küfürler, hakaretler… Kim olursa olsun kendisine yakıştıramayacağı bu çirkin olayın sağlık çalışanlarından gelmesi ayrıca düşündürücü…
Maç sonrası Galatasaray soyunma odasına yine küfür… Kazanılan bir maçtan sonra sevinmek elbette futbolcuların hakkı, ancak küfür edilmesi kabul edilebilecek bir şey değil… Türkiye’nin en büyük camialarından birinde oynayan futbolcunun ettiği küfür, hoş olmadı.
Son düdük ile birlikte protokol tribününde yaşanan gerginlik… Milyarlık iş insanlarının galibiyeti kutlamayı bilmemesi, yenilgiyi hazmedememesi olacak iş değil… Taraftarlar arasındaki gerginliklerden şikayet eden yöneticilerin, birbirlerini tebrik ederek örnek olmaları gerekirken, böyle davranmaları yakışık kalmadı.
Abdurrahim Albayrak’a basın açıklaması yapmaya hazırlanırken yapılan saldırı… Sokağa çıkma yasağında o kişinin, stadyumun çevresinde olmasını, yöneticiye saldırmasını mı tartışalım bilemedim. Saldırı gerçekleşene kadar onca polisin olduğu bir ortamda sokağa çıkma yasağını nasıl delebildiğini mi?
İlk yarıda 25, toplam 41 faulün yapıldığı karşılaşmada futbolcular, topla oynamaktan çok yerden kalkmakla uğraştı. Sık sık rakipleri çok faul yaptıkları için, ‘Oynamaya gelmemişler’ şeklinde eleştiren şampiyonluğa oynayan takımlar, bu faul sayısını nasıl açıklayacak?
Sonuç olarak futbolseverlerin merakla beklediği karşılaşma, yine heyecanları kursaklarda bırakarak sona erdi. Düşük tempoda geçen maçta ve sonrasında yaşananlar Türkiye’nin iki köklü kulübüne yakışmadı.