Galatasaray’ın baskın futbolla Fenerbahçe’yi bozacağı malumun ilanıydı. İlk 25 dakika bu tempoda geçmesine rağmen Galatasaray net denebilecek bir fırsat bulamadı, Fenerbahçe ise, şapkadan çıkardığı pozisyonlarda Muslera’ya takıldı. Mostafa Mohamed’in tam bir golcü işi vuruşuyla ağları sarsmasından sonra Fenerbahçe daha etkin bir görüntü sergilese de, oyunun gizli hakimi Galatasaray’dı.
Galatasaray’da bu sorunu, Serdar Aziz’i ince işçilikle çalımlayıp aynı güzellikle topu köşeye bırakan Mohamed çözdü. Ama Muslera’yı çalımlamasına rağmen topu boş kaleye atamayan Samatta dahil, Fenerbahçe’nin hücum oyuncuları bu konuya dair çözüm üretebilecek durumda değillerdi. Derbilerde yakaladığın fırsatları değerlendirmezsen sorun yaşarsın.
Erol hoca maçtan sonra ‘VAR’ın çizdiği çizgilere sitem etti. Ama hocanın saha içindeki çizgilerden daha büyük bir sorunu var. O da saha içinde oynanmayan futbol!
Gustavo’nun olmayışı elbette büyük güç kaybı, ancak sahada olan Sosa ve Mert Hakan’ın etkisizliği onun yokluğundan daha fazla zarar verdi. Mesut Özil’in oyuna sonradan girip, ilk 11 başlayan Mert Hakan Yandaş’tan daha fazla topla buluşması, sarı lacivertlilerin hücum sorunun özeti gibi. Son haftaların en formda ismi Mame Thiam’ın oyuna bile girmemesi ise, gecenin en gizemli konusu.
Mert Hakan’ın pasif görüntüsüne, Sosa’nın sahada ruh gibi dolaşmasını ekleyince dengesiz hücumlarla gol bulmaya çalışan bir Fenerbahçe izledik. Fenerbahçe’nin aksine ne yaptığını bilen, oyun planına tamamen sadık olan Galatasaray, bu cılız ve kafası kesik tavuk edasıyla yapılan hücumlarda zorlanmadı. Sürpriz gol fırsatlarında ise, Muslera gereğini yaptı.
“Gerekli isimlerin kulübeye çekilmesi…”
Ligin bitimine daha uzun haftalar var. Ancak geride kalan 24 haftaya bakıldığında, kadro-kalite olarak beklenen futbolu vermeyen ve kazandığı maçlarda bile futbolu tartışma konusu olan Fenerbahçe’nin önümüzdeki haftalarda bu durumu tersine çevirip çeviremeyeceği soru işaretleriyle dolu.
Bu maçtan sonra yapılacak tek şey; maç öncesinde, sırasında ve sonrasında olanları düşününce ‘yaşandı, bitti saygısızca’ diyerek derbiyi unutup, İrfan Can Kahveci ve Mesut Özil’i ilk 11’e dahil ederek gerekli isimlerin yedek kulübesine çekilmesi. Yoksa bu iş böyle devam ederse, şampiyonluk için her hafta papatya falı bakmaya devam edilir.