Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, NTV canlı yayınında gündemi değerlendirdi. Sarı lacivertli camiaya başkan olma sürecini anlatan Koç’un ‘FETÖ hala Türk futbolunun içindedir’ sözleri gündem yarattı.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, NTV’de yayınlanan ‘O Anın Hikayesi’nde Tuğba Dural’ın sorularını yanıtladı. Fenerbahçe yönetimine girme serüvenini anlatan Koç, 12 Mayıs 2012’de oynanan Galatasaray maçında yaşananların bir FETÖ kumpası olduğunu söyledi. Sosyal medyayı ciddiye almadığını söyleyen Başkan, dış faktörlerle mücadele ettiklerini belirtti. İşte Ali Koç’un açıklamalarından satır başları:
‘DENİZLİ’DEKİ MAÇ DİZAYN EDİLMİŞTİ’
”Yıl 2006. Fenerbahçe, Aziz Başkan önderliğinde, Christoph Daum’un hoca olduğu bir dönemde, üst üste 3. şampiyonluğa çok yakınken, Denizli’de bir maç yaşandı. O maç bugün yaşansa, o şekilde bitirilemezdi. 14 defa maç durdu. Hepsi dizayn edilmişti. Çok kanıma dokunmuştu. O maç bitti, biz hastaneye gittik eşimle, sabah da kızım Leyla doğdu. Şampiyonluğun gittiğinde değilim, bize yaşatılan konudayım. Bir yöneticimizin kızının düğünü, Aziz Başkan bana “Yönetime girer misin?” dedi. Kanıma da dokunmuş, hiç düşünmeden “Evet” dedim.”
‘KALKANLARLA SEYİRCİLERE GİTMEYE BAŞLADILAR’
”Bizim aile geleneğimizde böyle bir şey yok. Babayla, anayla, kardeşlerle istişare edersin. Büyükler, karım. Evet dedim ve ailemde kimseye söylemedim. Her zaman söylediğim gibi, bazen özür dilemek, izin almaktan daha kolaydır. Pazar sabahı bir uyanıyorlar, yönetimdeyim. 12 Mayıs 2012 de FETÖ kumpasıdır… Maç bitince, polisler Fenerbahçe taraftarını kışkırtmak için birden bire Galatasaray takımının etrafını çevirdi. Onlar da kutlama yapıyorlar. Kalkanlarla seyircilere gitmeye başladılar.”
‘İKİ GÜNDE YERİN DİBİNE GİDEBİLİRSİNİZ’
“FETÖ, hala Türk futbolunun içindedir. Yakın zamanda çok yeni şeyler çıkacak, göreceksiniz. Fenerbahçe enteresan bir camia. Bilhassa 3 Temmuz’dan sonra hakkı da var taraftarın, çok sahiplendiler. Talepkar bir camia. İki günde yüceltilebilirsin, iki günde yerin dibine gidebilirsin. Bu ülkede futbol, futbol değildir. Saha dışında çok şey oluyor.”
‘AZİZ BAŞKANLA ARAMIZDAKİ BAZI SEBEPLERDEN DOLAYI…’
“Geçmişte yaşanılanlar toplumsal kaos yaşattı. Kardeşi kardeşe kırdırdılar. Futbol, ülkedeki en ayrıştırıcı unsurlardan biri oldu. İnşallah tez zamanda, bu zihniyetin kilit noktalarıyla futbolun içinde yer aldığının kanıtları olacak. Benim taşıdığım zihniyet, ilkeler, yapıcı rekabet, sahada kora kor rekabet, saha dışında beraber hareket edelim falan, gösteriyor ki Türkiye bu işten çok daha uzak, o noktalara gelmesi zaman alacak. 2012-2015 arası inişli çıkışlı bir dönem yaşadık. 3 Temmuz’un bize verdiği maddi manevi zararlar devam ediyor. Yönetimsel yapılan yanlışlıklar. Benim ve Aziz Başkan arasında yaşanan bazı sebeplerden dolayı aday olmaya karar verdim ve seçimi kazandım.”
‘TRABZON MAÇINDAN SONRA NE KADAR BÜYÜK HOCAYMIŞ…’
“Fenerbahçe enteresan bir camia. Bilhassa 3 Temmuz’dan sonra hakkı da var taraftarın, çok sahiplendiler. Talepkar bir camia. İki günde yüceltilebilirsin, iki günde yerin dibine gidebilirsin. Bu ülkede futbol, futbol değildir. Saha dışında çok şey oluyor. Dış faktörlerle boğuşuyoruz. Sosyal medyayı ben takmıyorum ama futbolcularımız takıyor, çalışanlarımız takıyor. Düne kadar Erol hocayı yerden yere vuruyorlardı, Trabzon maçından sonra ne kadar büyük hocaymış… Taraftarlarımızdan rica ediyorum, dış faktörlerle mücadele ederken bir de sizinle mücadele etmek zorunda kalmayalım. Siz derken, samimi taraftarları demiyorum.”
“Taraftarlarımızdan rica ediyorum, dış faktörlerle mücadele ederken bir de sizinle mücadele etmeyelim. Siz derken, samimiyet nedeniyle. Bir maç sonucuyla ne şampiyonluk havasına girsinler ne de karalar bağlasınlar. Tenkit edecekseniz, beni edin.”