Elif İldem, CMT teşhisi konduktan sonra tedavi amaçlı yüzmeye başladı. Çok başarılı olunca yarışmalara katıldı. Türkiye şampiyonlukları elde etti. Şimdi paralimpik oyunlar için Tokyo yolcusu…
Elif İldem inanılmaz bir başarı öyküsüne sahip… Paralimpik milli yüzücü. 26 yaşında. Yaklaşık 6 yıldır yüzüyor. Tokyo 2020 Paralimpik Oyunları’na hazırlanıyor. Aynı zamanda klinik psikolog… Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nü fakülte birincisi, Bahçeşehir Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı’nı onur derecesi ile bitirdi.
İstanbul BŞ Belediyesi (İBB) Spor Kulübü’nün örnek ismi, SÖZCÜ HaftaSonu’nun konuğu…
– Nasıl bir duygu olimpiyata katılacak olmak? ;
Bir sporcunun en büyük hayali olimpiyata katılmak, en büyük hedeflerden birisi ise ülkesine madalya ile dönebilmektir. Tüm dünyanın gözü önünde ülkenizi gururlu bir şekilde temsil edebilmek gerçekten çok mutluluk verici.
– Yüzme ile tanışma hikayeni anlatır mısın?
Dayım (Hüseyin İldem) İBB Spor Kulübü’nde güreş antrenörlüğü yapıyordu. Doktorun önerisi üzerine yüzmem gerekiyordu. Dayım ‘Bizim kulüpte gelip yüzebilirsin’ dedi. İlk zamanlar daha çok rehabilite amaçlı düşünüyorduk ama antrenörlerim ‘Çok iyi yüzüyorsun, yarışlara katılmalısın’ dedi. Bugünlere geldim.
ʻʻ
CMT Nedir?
Elif İldem, hastalığına CMT teşhisi konduktan sonra doktorunun yönlendirmesiyle 20 yaşında tedavi amaçlı yüzmeye başladı. Çok başarılı olunca spor kariyerine devam etti. Charcot Marie Tooth (CMT), beyin ile vücut kasları arasındaki iletişimi sağlayan çevresel sinirlerin etkilenmesi sonucunda ortaya çıkan nörolojik bir hastalık.
AİLEM HAYATIMI DEĞİŞTİRDİ
– Bu sporu seçerken ailen nasıl tepki verdi?
Kendimi suda, bu sporu profesyonel olarak yaparken buldum. Pek seçme şansları olmadı. Özellikle annem her anımda gerek fiziksel açıdan ihtiyaçlarını karşılarken gerekse manevi açısından beni hep motive etmeye çalışmıştır. Ailem yaşamlarını benim hayatıma göre düzenledi.
– Hayatının kırılma noktası ne oldu?
Yüksek lisans döneminde tez yazarken, aynı zamanda müsabakalara hazırlanırken, fiziksel engelim nedeniyle çok zorlandığım bir dönem oldu. Antrenmanlardan çıkardım, okulda derslere girdikten sonra eve gider ve bilgisayarda yazamadığım için telefonda tez yazmaya çalışırdım. Zamanla gerek yorgunluktan gerekse hastalığından ellerim güçsüzleşmeye başladı. Büyük bir telaşa kapılmıştım sonra dudaklarımla, burnumla yazmaya başladım. İstedikten sonra daha da iyi yapabileceğini gördüm.
DAHA ÖNCE BAŞLASAYDIM
– Hiç ‘keşke’ var mı hayatında?
Çok keşke diyen bir insan değilimdir. Ama spora başladıktan sonra keşke daha önceden haberim olsaydı; paralimpik bir branşa daha öncesinde başlasaydım dediğim dönem çok oldu. Çünkü fiziksel açıdan daha iyi bir durumdaydım ve daha çok deneyim kazanabilirdim.
– Yeni hedef ne?
Paralimpik oyunlara katılmak benim için bir hayaldi gerçek oldu. Şimdi ülkemi en güzel şekilde temsil etmek ve iyi derecelerle, gururlu bir şekilde dönmek istiyorum.
– Neden yüzmede bir süper yıldızımız yok?
Ülkemizde eğitim sistemi sporu kapsayıcı şekilde organize edilmiyor. Bu durumda kişinin eğitim hayatını ve sporcu kariyerini birlikte ilerletmesi zorlaşıyor. Bu şekilde başarılı olmasına rağmen sporu bırakan birçok insan tanıyorum. ;
KADINLARIN İŞİ ZOR
– Kadın olmanın zorlukları neler?
Kadınlar zorbalık, psikolojik veya fiziksel şiddete, tacize maruz kalabiliyor. Gerek ana akım medyada gerek sosyal medyada bunun örnekleriyle karşılaşıyoruz. Kendini daha fazla koruma ihtiyacı hisseden kadın sporcular psikolojik açıdan da olumsuz etkilenebiliyor. Eğitim seviyesi, kültür seviyesi arttıkça, insanlar belli şeylerin bilincine vardıkça, zaten olması gereken bir çerçeve halini alıyor.
– Engelli sporcu olmak?
Türkiye şartlarında daha fazla zorlukla karşılaşabiliyor. Kadın sporculara karşı önyargının daha fazla olduğunu düşünüyorum. Aslında bu sadece sporda değil toplumumuzun bütün alanlarına işlemiş durumda. Ataerkil bir toplum yapısından geldiğimiz için erkeğin aktif olması gerektiğine daha fazla vurgu yapılıyor, önem veriliyor. Kadına ise ‘Ne işin var, evde otur’ gözüyle bakılıyor. Engele sahip bir kadın birey ise ‘Ne işi var sporla, bir de onunla mı uğraşacağız’ algısı çok fazla.
DESTEK VAR AMA YETERSİZ
– Spor Bakanlığı’ndan yeterli desteği görüyor musun?
Gelişmeler olsa da paralimpik sporların olimpik sporlar kadar hâlâ değer gördüğünü düşünmüyorum. Bakanlık son yıllarda daha fazla desteklemeye çalışıyor. Bu anlamda mutluyuz ama yeterli olduğunu düşünmüyorum.
– İBB’nin sporcusu olmak…
Kendimi çok şanslı ve gururlu hissediyorum çünkü büyük bir ekiple çalışıyoruz. Kulüp başkanından, branş sorumlusundan hocalarımıza kadar maddi manevi her açıdan herkes çok destekleyici. Havuzumuzu haftanın her günü istediğimiz saatte kullanabiliyoruz. Antrenörler, fizyoterapistler düzen içinde. Çalışanlar çok güler yüzlü.
ZORLUKLA MÜCADELE EDİN
– Başarılarınla engelleri kaldırdın.
Biraz tembel olduğumuzu düşünüyorum. Çok fazla bahanelerin arkasına sığınıyoruz. Daha çok rahatı seçme yönünde eğilimliyiz. Ben engelim nedeniyle yaşam standartlarımı daha iyi bir hale getirebilmek adına daha fazla çalışmak, güçlü olmak zorundaydım. Bu, beni kamçıladı, motive etti. Hayallerinizin peşinden gitmek, hedeflerinize ulaşmak istediğiniz zaman, konfor alanının dışına çıkmanız gerekebiliyor. Bu, daha fazla zorlukla mücadele anlamına geliyor.
– Hiç pes etmeyi düşündün mü?
Gerek eğitim hayatımda gerek spor hayatımda ‘Yapamazsın, bununla ne işin var’ gibi söylemlerle çok karşılaştım. Ama yılmadım. Belki engelim dolayısıyla yapamayacağım şeyler olsa da denemekten vazgeçmedim. Şunu söylemeliyim: Her şeye rağmen birçok şeyi yapabildiğimi kendime yeni bir yol çizmem gerektiğini gördüm. Başarsam da üzülsem de korksam da bana hep kazanım olarak geri döndü.
MERVE İLE GURUR DUYUYORUM
– Şanlıurfa’daki genç hentbolcu Merve Akpınar’ın isyanı için neler söylersin?
Gerçekten duygulandım. Her şeye rağmen dik duruşu, hayallerinin peşinden koşması ve azmine hayran kaldım. Merve’nin sergilediği tavır hem kendi geleceği için hem de diğer kızlar için, spor yapan kadınlara yönelik önyargıları kırmak açısından umut verici ve gururlandırıcı. Kadın sporcular gerek kıyafet yönünden olsun gerek zihnimizde oluşturduğumuz ‘erkek sporu, kadın sporu’ temsilleri nedeniyle bu duruma maruz kalıyor. Önyargıları kırmak ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak açısından çalışmalar yapmalı ve daha nice Merve’lerin cesaretli duruşuyla ve gösterdiği başarılarla gurur duymalıyız.