Tuğba Danışmaz: Zor günlerimde kimse yanımda olmadı

Rekortmen milli atlet Tuğba Danışmaz, “Hedefimiz 2024 Olimpiyatları ve orada da marşımızı okutmak. Bunu mutlaka başaracağız” dedi.

Üç adım atlamada Türkiye rekortmeni ve U23 Avrupa Şampiyonaları tarihinde Türkiye’ye altın madalya getiren ilk sporcu olan Tuğba Danışmaz, yaşadığı zorlukları ve Avrupa’nın zirvesine ulaşan spor yolculuğunu anlattı.

Çok küçük yaşlardan itibaren yüzme branşı ile ilgilenmek istediğini kaydeden Tuğba Danışmaz, “Hep o hayalle yaşarken, ilkokul 5. sınıfta okulda bir atletizm yarışması oldu. O yarışmaya katıldım ve sonra bir daha kopamadım. İlginç olan ise hala yüzme bilmiyorum” diye konuştu.

Ankara’da yaşayan 21 yaşındaki milli sporcu Tuğba, ilk olarak şunları söyledi:

“Ben Çinçin bebesiyim, okuldaki seçmelerde seçilmeme rağmen öğretmenim, ‘Sen şimdi git sonra gelirsin’ dedi. Arkadaşlar yarışmaya giderken okul servisine gizlice bindim, Naili Moran Atletizm Pisti’ne gittim. 12 kişi vardı bizden seçmede, bir tek ben istenmiyordum, ne gariptir ki sonunda sadece ben seçildim. Üstelik ailem de spor yapmama izin vermedi, ben de babamdan gizlice, o işe gidince spor yapabiliyordum. Aslında ailem o dönem etkili olan domuz gribinden korkuyormuş, sonradan öğrendim.”

“HOCAM ‘SEN DELİSİN OLMAZ’ DEDİ

Spor hayatının ilk yarışında uzun atlamada 4.54 atlayarak birinci olduğunu anlatan Tuğba, “50 TL para verdiler bana, sporculukta kazandığım ilk paraydı. Pazara gidip anneme eşarp ve etek aldım. Çok mutlu olmuştum. Kısa sürede atletizm hayatımın bir parçası olmuştu ancak yanımda hiç kimse yoktu. Sonra okul yarışlarında 100 metrede koştum ve yine birinci oldum. Aslında uzun atlama hiç istemiyordum ve çok sıkılıyordum. Hocama ‘üç adım veya yüksek atlama yapalım’ dedim, O da bana ‘sen delisin, olmaz’ dedi. Ama pes etmedim. Okul yarışlarında 10.92 atlayınca daha çok çalışmaya başladım. Çivili ayakkabım yoktu, İstanbul da yapılan salon deneme yarışmalarında Seda ablamın çivili ayakkabıları ile 11.27 atladım” diye konuştu.

Avrupa Şampiyonu Tuğba Danışmaz, şöyle devam etti:

“O dönemlerde yıldızlar ve gençlerde sürekli birinci oluyordum, üniversite sınavını kazanamayınca çok üzüldüm, bir daha da spor yapmak istemedim. Ama o ara kısa süreliğine yabancı bir antrenörle çalışırken. Sonrasında 12.68 atlayarak yine spora sarıldım. Bayram Demir ile çalışmaya başladım fakat 2017’de büyük bir sakatlık geçirdim. O dönemde benim yanımda hiç kimse olmadı. Bu süreç benim için kabus ve hayal kırıklıkları ile dolu bir süreçti. O nedenle sporu kesin olarak bırakmaya karar verdim. Sadece ENKA Spor Kulübü, sakatlığım süresince maaşımı yatırmaya devam etti.”

“BU SÖZÜ DUYUNCA SANKİ SİLKELENDİM”

“O dönem kafamda her şeyi bitirerek İstanbul’dan Ankara’ya döndüm, artık spor hayatımı bitirmiştim” diyen Tuğba, “Beni kız kardeşim Sinem karşıladı ve kapıda bana, ‘Abla sen eve her geldiğinde elinde madalyaların olurdu sana ne oldu?’ dedi. Bu sözü duyunca sanki silkelendim, 9 yıllık spor hayatım gözümün önünden geçti. Birden ‘niye tekrar olmasın’ dedim. Hemen Cahit Yüksel hocama mesaj attım. Ama Cahit Hocam benimle çalışmak istemedi. Çünkü Bayram hocamın talebesiydim, nezaketen yine ona yönlendirdi. Aslında Cahit Hoca ile çalışmak çok zordu çünkü çok disiplinli ve asla taviz vermeyen bir insandı. Ama ben kararımı vermiştim, çok kararlıydım ve bunu gören Cahit Hocam nihayet benimle çalışmaya karar verdi. Hayatımda yeni bir sayfa açtım. Sakatlığımda yanımda olmayanlara başarılarımla yanıt verecektim, önüme büyük hedefler koydum. Cahit hocam çok katı ve zor çalışma programları uyguladı. Adeta ağrılarımdan ölüyordum ama Cahit hocamın sözleri ile hep zinde kaldım, daha çok çalıştım. Hocamla ilk sezonum kötü geçti ama yılmadık. Sonrasında çok çalışmanın karşılığını almaya başladık” dedi.

İlginizi ÇekebilirMilli atletler Tokyo'da madalya peşindeMilli atletler Tokyo’da madalya peşinde

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir