Türkiye’de futbolu yönetenler yine sınıfta kaldı. Özerk (!) Türkiye Futbol Federasyonu yaşanan koronavirüs salgını sonrasında bile aksiyon alamadı. Her zaman yaptığı gibi topu siyasete bıraktı. Tabii ki yaşanan sıkıntılı süreçte alınacak karar tüm ülkeyi yakından ilgilendiriyor eyvallah da sizin de A, B ve C planınız olsun. En azından Bakan Kasapoğlu’nun karşısına geçtiğinizde eliniz boş gitmeyin.
UEFA ile yapılan toplantı sonrasında kameralar karşısına ge-çip “EURO 2020’nin ertelenmesini” istedik diyeceksiniz, “İstanbul’daki Şampiyonlar Ligi Finali’nin askıya alınması doğru karar” diyeceksiniz, sonra “Bizde vaka sayısı az, seyircisiz oynamaya devam ediyoruz” diyeceksiniz. Sayın Servet Yardımcı, Fatih Terim’e gönderme yapacağına, ortadaki belirsizlikle ilgili gerçekçi bir görüş bildirse futbol adamına yakışır bir duruş sergilemiş olurdu. Oyunun ana aktörü futbolcular, teknik direktörler, hakemler. Bu isimleri dinlemek bu kadar mı zor? Sonuçta Fatih Terim’in dediği noktaya geldiniz. Ligleri devam eden ülkelerin nasıl geri adım atmak zorunda kaldıklarını görmek, ileri bir feraset gerektirmese gerek. Önlemleri erken almanın bu süreçte ne kadar önemli olduğunu anlamanız için illa Avrupa’daki gibi futbolculara virüs mü bulaşması lazımdı?
Koltuklarında seyirci pozisyonundaki TFF’yi yönettiğini düşünenler, kendi yöneticisi olan Erdal Bahçıvan’ın liglerin ertelenmesi şeklindeki mektubuna bile tahammül edemedi. Bahçıvan’ın dünkü istifası gruplara bölünmüş TFF’nin yönetim şeklini gösterdi. Bu güç dengesinde kimin kazanacağını zaman elbette gösterir ancak kaybedenin Türk futbolu olacağı kesin.
BİR CESUR YÜREK
Fatih Terim’in yaşananlar karşısında başlattığı isyandan sonra, birçok futbolcu da koronavirüs konusundaki endişe ve korkularını dile getirdi. Obi Mikel, ailesini tercih edip Trabzonspor’la yollarını ayırdı. Ama tek bir kulüp başkanı çıkıp Berna Gözbaşı kadar yürekli davranamadı. Süper Lig’in tek kadın başkanı olan Berna Hanım’a kocaman bir teşekkür. Futbolcularına ve takımının tüm bireylerine anne şefkatiyle yaklaştı. Karnından konuşmadı, eğilip bükülmedi. “Oynamak istemeyen futbolcumu sahaya çıkaramam, bu insan haklarına aykırı” diyecek kadar netti. Hislere tercüman oldu. Futbolun cinsiyet değil haysiyet işi olduğunu gösterdi.
UEFA BU İŞİ ZOR ÇÖZER
Çin’den çıkıp Avrupa’ya çöreklenen ve merkez üssü haline gelen Covid-19 salgını, sporu ve futbolu darmadağın etti. Zarar şimdilik 4 milyar Euro civarında. UEFA, EURO 2020’yi erteledi, bu işin kolay kısmıydı. Ancak işin yerel ligler kısmı çok daha sıkıntılı. İtalya ölüm sayısında Çin’i geçmişken, Almanya, İngiltere olayın vahametini kabul etmek zorunda kalmışken, Fransa, OHAL’e geçiş yapmışken, bu liglerin kısa süre içinde oynanmasını kimse beklemesin.