Dünya şampiyonu cimnastikçi Ayşe Begüm Onbaşı, SÖZCÜ’ye özel açıklamalarda bulundu.
Devrim DEMİREL / SÖZCÜ Ayşe Begüm Onbaşı… Türkiye’nin ‘dünya şampiyonu’ unvanlı sporcularından… 4 yaşında spora artistik cimnastikle başladı, daha sonra aerobik cimnastiğe geçti ve dünyanın en iyisi oldu.
Şimdi 18 yaşında ve büyüklerde yarışıyor. Annesi ve babası ile birlikte Akhisar’da yaşıyor. Ekim 2017’deri röportajından sonra bir kez daha sorularımızı yanıtladı. Hayatında nelerin değiştiğini anlattı.
Son görüşmemizden beri neler değişti?
– Büyüdüm! Antrenörüm değişti, çalıştığım salon değişti, okulum değişti. Antrenman temposu aynı. Madalya sayısı arttı. 100’ü geçtikten sonrasını saymıyorum zaten. Büyüklerde yarışmaya başladım. Tekte de çiftte de, trio’da da (üçlü) yarışıyorum. Üçlü daha kolay. 3 kız, 3 erkek, karma hepsi olabiliyor.
Başarılar devam ediyor.
– 2018’de gençlerde Dünya Kupası’na katıldım, üçüncü oldum. 2019’da büyüklerde ilk defa Dünya Kupası’na katıldım. Tek kadınlarda birinci oldum. Sonra Avrupa Şampiyonası’nda çiftlerde ikinci olduk.
Minder (platform) sıkıntısı çözüldü mü?
– Türkiye’de iki tane platform var. Bir tanesi Mersin’de, bir tanesi Manisa’da. Mersin’de tüm branşların bulunduğu bir olimpik cimnastik salonu var. Akdeniz Oyunları düzenlendi. Orada tüm branşlarda olimpik düzeyde aletler mevcut. Manisa’dakini de ben ve çevre illerdekiler kullanıyor. Maliyeti yaklaşık 30 bin dolar civarında.
Günlük çalışma süren ne kadar?
– Günde 9 saat antrenman yapıyorum. 6-9 saat arasında değişiyor. Yarışmaların yaklaşık 1 ay öncesinde karbonhidrat ve proteini bir kadın sporcu olarak en düşüğe çekiyorum ki yarışmaya en iyi halimle girebileyim diye. Son 1 haftada karbonhidrat alıyorum. O da yarışmada enerji olarak dönüyor bana.
Antrenmanlar çok zorluyor mu?
– Yarışmada yaptığımız bir hareket için antrenmanda binlerce altyapı hareketi var. 6 saat yetmiyor bile bazen. Yarışmada bu hareketlerin tamamını 1.5 dakikaya sığdırmak zorundayız. Isınma sürem bile 1-1.5 saati buluyor. Antrenörün dışında yardımcı olan kimse var mı? – Mentörüm var ve onunla sürekli iletişim halindeyim. Kulübümüzle birlikte fizyoterapistimiz var onunla birlikte çalışıyoruz.
Ciddi sakatlıklar yaşadın mı?
– 4 tane bel fıtığım var. 2 ayak bileğimde de sakatlıklar var. 2017’de sol ayak bileğimi çatlatıp ertesi gün yarışmaya katılmıştım ondan dolayı da sürekli bir ağrı var. Yarışma öncesi son antrenmanda çatlattım, o çatlak ayakla antrenmanı yaptım ondan sonra otele döndük. Antrenörüm ayağıma soğan, sarımsak, bulgur karıştırıp sürdü. Ertesi gün üstüne basamamaya başladım! 3 tane birincilik aldım o gün. Sağlam olsam dünya rekorunu kırabilirdim.
Fenerbahçe’den teklif aldığını duyduk. Doğru mu?
– İstanbul’a çağırma gibi durum olmadı ama Fenerbahçe’den teklif geldi. Çok büyük bir kulüp ama platformu yok. Örneğin ABD’de de aerobik cimnastik yok, sporcusu da yok. Benden sonra da bu sporu Türkiye’de götürecek insanlar var tabii ki ama ‘Şu sivriliyor’ diyemem.
Aerobik cimnastiğin olimpik olma durumu var mı?
– Olimpik dal değil. 2024 için gündemde. 200 sayfalık bir kural kitabımız var ve değiştirmeye çalışıyorlar. Artistik denilen bir kriterimiz var. Objektif olmadığı için olimpik olma olasılığı şu anda yok. Esneklik, kuvvet, hız, dinamizm, hepsi bizim branşta mevcut. 12-14 yaşta 1 dakika 15 saniye, 15-17’de 1 dakika 20 saniye, büyüklerde 1 dakika 25 saniye yarışma süreniz var. Belirli kurallar çerçevesinde 10 tane element koymamız gerekiyor.
Karantina günleri için neler tavsiye edersin?
– Biz sporcular insanlara ilham olma şansına sahibiz. Ayhancan Güven ve Hazal Nehir’le birlikte çektiğimiz ‘Red Bull Project: Pro’ isimli video serisiyle bunu yapmaya çalıştık. İnsanların evde kendilerine meydan okumasını sağlayan, üçümüzün de 10’ar antrenman videosu ile oluşturduğumuz bir platform bu. redbull.com’daki videoları takip edip evde antrenman yapan herkes aslında bizimle antrenman yapmış oluyor.
Ne yapıyorsun bu süreçte?
– Benim gibi sporcular için bu süreç daha ziyade ‘Evde antrenman yap’ gibi bir sürece döndü. Madalyonun diğer yüzünü de görmek lazım. Biz sporcular evlerimizden hep uzakta kalmak durumundayız. Karantina döneminde aile özlemimizi de gidermiş oluyoruz. Antrenman yapmayınca kaslar küçülür. Küçülme zamanı sporcuya özeldir. Tamamen spordan ve antrenmandan uzaklaşma olmadığı için bir tükenmeden bahsetmek de zor.
Verilen desteklerden memnunsun sanırım.
– Bakanımız Mehmet Muharrem Kasapoğlu’na, Türkiye Cimnastik Federasyonu’na ve başkanı Suat Çelen’e, Emir Erışık’a, Erkut Ergin’e, Mehmet Ali Ekin’e, Akhisar Belediyespor’a, İstanbul Gelişim Üniversitesi’ne ve sponsorum Red Bull’a teşekkür ediyorum.