Avrupa şampiyonu unvanına sahip milli eskrimci Fatma Zehra Köse, Sözcü Gazetesi’ne özel açıklamalar yaptı. Ülkemizde son dönemde yükselen branşa dair detaylar veren Köse, eskrim sporuna başlama hikayesini anlattı
Eskrim, sporun en eski ve elit branşlarından biri olsa da Türk halkına çok uzak. Son yıllarda alt yaş kategorilerinde elde edilen uluslararası başarılar, bu sporu konuşulur hale getirdi.
Milli eskrimci Fatma Zehra Köse, kariyerini ve bu sporun Türkiye’deki durumunu SÖZCÜ HaftaSonu’nda Yasin Yıldırım’a anlattı.
– Bize kendinden bahseder misin?
– 1997 doğumlu, müzik dinlemeye ve müzik yapmaya tutkulu, ailesine sevgiyle bağlı, ülkesini yurtdışı platformlarda gururla temsil eden, madalya peşinde koşan bir sporcuyum.
– Eskrime nasıl başladın?
– Hayatımın iki başrol oyuncusunun etkisini ve kesişimini anlatmam lazım. Hikâyenin başlangıcı spordan çok müzik ile ilgili aslında. Annem ve babam müzik öğretmeni. Teyzem ben küçükken konservatuarda opera ve bale okuyordu. Notaların ve enstrümanların içinde büyüdüm hep. Teyzem sahne sanatlarındaki ritim için eskrim dersleri alıyordu. Bir gün beni de çağırdı ve denedim, ilginç geldi, başladım. 10 yaşımdaydım.
Bu gönderiyi Instagram’da gör