Sivasspor beraberliğinden sonra Fenerbahçe’nin performansı için “Bir varmış, bir yokmuş” benzetmesi yapmıştım, bu maçta “varmış” kısmını izledik. Fenerbahçe için sezonun belki de en görkemli maçlarından biriydi. 629 başarılı pasla bu alanda sezonun en iyi maçını oynamalarının yanı sıra baştan sona oyunun kontrolünü ellerinde tuttular ve hak edilmiş bir galibiyet elde ettiler.
Özellikle Pelkas-Thiam-Samatta üçlüsünün ileri uçtaki hareketli görüntüsü ve birbirleriyle olan uyumları, sezon başından beri eleştiri konusu olan hücum oyuncularının tempo yaratamaması sorunsalını ortadan kaldırmış gibiydi. Son haftalarda form tutan ve takımın skor yükünü sırtlayan bu üçlüyü bozup, Mesut Özil’i takıma entegre etme konusunda Erol hocayı zor anların beklediği bir gerçek.
Kayserisporlu savunmacıların adeta başını döndüren bu hareketlilik, Fenerbahçe’nin maç boyunca rakip kaleye 21 şut çekmesini ve yüzde 68,5 topla oynama oranına ulaşmasını sağladı. Bu durumun en büyük etkenlerinden biri ilk maçına çıkan Attila Szalai’nin güven veren futboluydu.
Luiz Gustavo ve Ozan Tufan’ın gözünü arkada bırakmayan Macar futbolcu, müdahalelerdeki soğukkanlılığı ve ilk maçı olmasına rağmen partneri Serdar Aziz ile uyumu sayesinde takımın geri kalanına özgüven aşıladı. Ozan ve Gustavo’nun hücumda daha aktif olmasına neden olan bu durum, Fenerbahçe’nin rakip yarı sahada çoğalmasına ve hücum gücüne doğrudan etki etti. Szalai için büyük övgüler yapmak için çok erken olsa da, Fenerbahçe’nin geriden oyun kurması konusunda hücum oyuncularının elini rahatlatacak gibi duruyor.
Fenerbahçe’nin Kayserispor’la sıklet farkı olduğu bir gerçek. Ancak son 4 maçının üçünü kazanan ve son olarak Başakşehir’i mağlup eden Kayserispor’un formda olduğunu düşünürsek; çantada keklik görülemeyecek maçı sezonun en iyi futboluyla kazanmak küçümsenmeyecek derecede önemli.
Son 7 maçın 6’sını galibiyetle tamamlayan Erol hoca, Kasım-Aralık aylarında alınan 4 mağlubiyet sonrası yaşanan tartışmaları unutturmayı başardı ve takımını yeniden şampiyonluğun en güçlü adaylarından biri haline getirdi. Ligin ilk yarısını 2 puan ortalamanın üzerinde tamamlamak da, sarı lacivertlileri şampiyonluğun doğal adayı yapıyor.
Ancak artık oynanan oyunda istikrarın yakalanması gerekiyor. Sivasspor maçında yokları oynayan Fenerbahçe, 4 gün sonra Kayserispor karşısında harikalar yaratıyor. Ama 5 gün sonra Rizespor maçında ne yapar bilemiyoruz. Bu istikrarsızlıkla, tam gaz ileri giden Beşiktaş karşısında Mehter Takımı gibi bir ileri, iki geriyle olacak iş değil…