Beşiktaş’tan Fransız ekibi Lille’e transfer olan milli yıldız Burak Yılmaz, katıldığı canlı yayında önemli açıklamalarda bulundu. Yılmaz ‘İki sene para almadan devam ettim, hiç lafını yapmadım, yapmam’ dedi.
Fransa Ligue 1 takımlarından Lille’e transfer olan Burak Yılmaz, Beşiktaş’tan ayrılığıyla ilgili TRT Spor’a açıklamalarda bulundu.
İşte Burak Yılmaz’ın açıklamaları…
Bana bir teklif vardı, bu teklif gelince yönetimle oturduk ve konuştuk. Böyle bir teklif olunca ne yapacağımıza karar aldık. Verilen karar ortak verilmiş bir karardır. Yönetimin ne kadar zor durumda olduğunu biliyorum. Kontratımla alakalı çok vazgeçtiğim şeyler oldu, önümüzdeki yıllar için de vazgeçeceğim şeyler olurdu. Çok büyük indirim de yapardım ama ne yaparsam yapayım, kulübün karşılamayacağı yüksek bir kontratım vardı.
“ÇOK BÜYÜK BİR ÖDEMEYİ İÇERİDE BIRAKTIM”
Ben gereğini yaptım, beraber alınmış bir karardı. Başkanın ve yönetimin, Allah yardımcısı olsun. Beşiktaş için de hayırlısı olsun, çok büyük bir yükten kurtuldular. Çok kişi böyle düşünüyor. Kimseye kırgınlığım yok, duygusal bir veda oldu. Çok büyük bir ödemeyi içeride bıraktım, uzun süre para almadım ama para lafı etmedim.
“İKİ SENE PARA ALMADIM”
İki sene para almadan devam ettim, hiç lafını yapmadım, yapmam. Yönetim de bunu biliyor ve bana teşekkür ettiler. Ne kadar yardımcı olursam olayım, kontratım kulübü zorluyordu. İnsanların bilmediği ince ayrıntılar var. Biz bunların hepsini konuştuk. Kırgınlık ve küskünlük olmaz.
Başakşehir şampiyon olmuştu ve Fenerbahçe derbisi sonrası onların gününde konuşmak istemedim. Droga, Muslera, Atiba, Alex, Jaja, Colman gibi çok özel yabancılarla oynadım. Bu oyuncuların asla parayı sorun ettiğini görmedim. Ülkemizde yeni bir yabancı sınırı çıktı, yabancı sınırı değil de 3 Türk sahada olacak. Herkes buna karşı çıkıyor ama onlarla aynı fikirde değilim.
“İDMANA ÇIKSIN DİYE ŞİRİNLİKLER YAPIYORUM”
Türk oyuncular uzun süre maaş alamadı ama problem etmedi. Sadece pandemi döneminde para alamayanlar, bıraktı ve gitti. Diğer takımlarda da böyle oldu. Türk oyuncular, parasını istediğinde kadro dışı kalıyor, basın önüne atılıyor ve hain ilan ediliyor. Bir yabancı maaşını 5 gün geç alınca, idmana çıksın diye ona şirinlikler yapıyorum.
Bu yabancı kuralında Türk oyuncular nerede oynayacak çok merak ediyorum! Bunları kendim için söylemiyorum, benim zaten böyle sorunum olmadı. Ancak 1. Lig’de BAL’da bile yabancılar oynuyor. Bu Türk çocukları nerede oynayacak, nerede pişecek? Yabancı, FIFA’ya gidiyor ve bir haftada ayrılıp gidiyor, Türk oyuncular TFF’ye başvurunca hain olur.
“MİLLİYETÇİYİM AMA IRKÇI DEĞİLİM”
Ülkemizde Türk çocukları oynamasın isteniyor. Bunu geçen gün sevdiğim bir ağabeyimle tartıştım. ‘Böyle olunca Türklere 6 milyon euro veriliyor’ dedi. Ben de ‘Peki ağabey 6 milyon euro verilmeyince, o oyuncular ‘Gelmem’ mi diyor?’ diye sordum. Bu tamamen bir yöneticilik hatası. Ben milliyetçi bir insanım ama ırkçı değilim.
“YABANCI İÇİN HERKESLE TARTIŞIRIM”
Ben bu yorumları yapınca, basında bazı arkadaşlar ellerini okşuyor ‘Ohh iki-üç gün buradan vururuz’ diyorlar. Yabancı için herkesle tartışırım, onlar beni ikna edemez ama ben onları ikna ederim. Amatörde bile yabancılar oynuyor, sanırım bu kural da değişecek.
Hakkımda parayla ilgili çıkan haberlerin nedenini biliyorum. Kötü çocuk olarak gösterilmek isteniyorum. Seven var, sevmeyen var ama para konusu, Milli Takım’dan beri karın ağrım. Ben parayla gündeme gelmedim, sadece Trabzonspor’da çok başka konu oldu. Hele ki Beşiktaş’ta para problemim asla olamaz, sayın başkana sorsunlar. Kulübü mağdur ediyormuşuz gibi gösteriliyor. Sadece Beşiktaş bu konumda değil, birçok kulüpte bu var. Kulüpte para var da verilmiyor değil, para yok. Bir sene bekledik, iki sene de bekleriz. Başkanım ve benim ağzımdan duyduğunuz her şey doğrudur. Beşiktaş’la para konum olamaz
“AYNI KEFEYE KOYMASINLAR”
Dünyanın hiçbir yerinde transfer netleşince, yeni kulübü izin vermez. Lille de izin vermedi. Eğer prensipte el sıkışan hiçbir oyuncu maça çıkmaz. Sergen Hoca ile de bunu konuştuk. Beni bırakıp gidenler ile aynı kefeye koymasınlar. Ben transfer oldum, Çin’e giderken de böyle oldu. Bu futbolda resmi olmayan bir kuraldır. Ben de Gençlerbirliği maçını bekliyorum.
Teknik direktörlük yapabileceğimi düşünmüyordum ama fikirlerim değişti. Türkiye’nin en iyi teknik adamlarıyla çalıştım. Yabancı çok iyi teknik adamlarla çalıştım ve artık teknik direktörlük yapabileceğimi düşündüm. Lille sportif Direktörü Luis Campos ile yüz yüze görüştükten sonra Lille’e gitmeye karar verdim. Orada Yusuf Yazıcı ve Zeki Çelik kardeşim var. 35 yaşındayım ve üst düzey bir lige gidiyorum, kendime güveniyorum. Beşiktaş’ın kaptanı olarak gidiyorum, Türkiye’yi en iyi şekilde temsil edeceğim.
İki yıllık sözleşme imzaladık. İki yıldan sonra ne olur bilmiyorum. Sözleşmelerim hep 3-4 yıl oluyor ama ya transfer oluyorum ya da Trabzonspor’daki gibi kadro dışı kalıyorum. 31 Temmuz’da Fransa’ya gideceğim. Arda Turan ile konuşuyorum ve Lille’de başarılı olacağımı söyledi. Yusuf, Zeki ve Merih Demiral ile konuştum.
“ARDA’NIN G.SARAY HEYECANINI BİLİYORUM”
Arda Turan’ın transferini bana sormayın, inşallah olur, inşallah Arda’nın ve Galatasaray taraftarının gönlüne göre olur. Onların buluşmasını istiyorum. Arda’nın heyecanını ve taraftara kavuşma heyecanını biliyorum. Ancak bu konu hakkında konuşmak istemiyorum, Allah korusun bir şey olur.
Bir Beşiktaşlı olarak Gökhan Gönül ve Caner Erkin’in takımımızdan ayrılmasına çok üzülüyorum. Ayrılırlarsa çok kırılırım, çok yanarım. Gökhan ve Caner giderse, gittikleri takımın şansı Beşiktaş’a göre %30 artar. Sırf bu yüzden bile takımda tutarım. Gökhan ve Caner, Türkiye’nin en iyi bekleri. İnşallah Beşiktaşımız’dan gitmezler.
“İYİ Kİ BEŞİKTAŞ’A GELMİŞİM”
Şenol Güneş’in yeri bende ayrı. Abdullah Avcı ve sergen Yalçın ile de çalıştım. İkisi de kaliteli insanlar. Beşiktaş’a iyi ki geldim, gelemeyebilirdim de. 1,5 yılda çok gol attım, çok sist yaptım. Taraftarlarımızla barıştık demeyeceğim ama gönüllerini biraz olsa aldım. Bana tezahürat yaptılar, sarıldık. Beşiktaş’ın 1,5 yıl formasını giydim. Harika bir seneydi.
Çin’e gittiğimde ‘Dönersem inşallah Galatasaray’a dönerim’ dedim ama Galatasaray, beni istemedi, kısmet olmadı. Fransa’dan dönerken, Beşiktaş beni isterse, teknik adam olursam teknik adam olarak, yönetici olursam yönetici olarak, arkadaş olarak isterlerse arkadaş olarak, Beşiktaş’a dönerim. Başkanımız da bunun sözünü verdi. Beşiktaş isterse, dönerim.