Tüm dünya corona virüsü salgını krizi ile uğraşırken, futbol da, doğal olarak, süreçten olumsuz etkileniyor. Hemen hemen her ülkede ligler askıya alınıyor, futbolcular haftalardır sadece bireysel çalışmalar yapıyor, stadyumlar hastanelere çevriliyor.
Bazı ülkeler sezonu iptal ederken, bazı ülkeler ise ne pahasına olursa olsun sezonun tamamlanması için çare üretmeye çalışıyor. Bu iki uygulama arasındaki tek farkı ise para sağlıyor.
Hollanda, Belçika, Arjantin gibi yayın geliri nispeten daha az önemli ülkeler sezonlarını iptal edebilirken; İngiltere, Almanya, Fransa, İspanya, İtalya gibi yayın geliri yüksek ülkeler ise futbolcuların sağlığını ikinci plana atarak sezonun mutlaka tamamlanmasını istiyor.
Türkiye de sezonun tamamlanmasını isteyen ülkeler arasında… Türkiye’deki kulüpler için de -diğer dört ülkeden düşük de olsa- yayın haklarından gelecek para büyük önem taşıyor.
EN BÜYÜK DERDİMİZ MAÇLAR MI?
Gerçekten tüm dünyanın öncelikli sorunu maçların tamamlanması olabilir mi?
İnsanların hayatlarını kaybettiği, evden çıkmaya korktuğu, sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı böylesine bir kriz döneminde, sezonun tamamlanıp tamamlanmaması gerçekten en büyük derdimiz olabilir mi?
Dünyada üç milyon insana bulaşan, 200 binden fazla insanın da hayatını kaybetmesine neden olan corona virüsü gibi global bir krizde maçların oynanıp oynanmaması çözmemiz gereken bir numaralı problem mi?
Hükümetler, lig yöneticileri ve takım sahipleri ile görüşmeler yapıyor. UEFA, üye ülkelerle video konferanslar düzenliyor. Hepsi sezonu tamamlamak, yayın gelirleri sayesinde batmamak ve eldeki yıldızları tutabilmek için… Üstelik Dünya Sağlık Örgütü’nün “2021 sonuna kadar maç oynanmasın” şeklindeki tavsiyesine rağmen…
Oysa halı sahada oynanan maçı bile izlemekten keyif alan gerçek futbol seyircisi için yıldızları izlemek öncelik değil bir lüks. Her ne kadar son dönemde bunu unutmuş olsa da hatırlaması pek uzun sürmeyecektir.
Bu kriz belki de futbol için paranın esiri olmaktan kurtulup, tekrar oyun olduğunu hatırlaması için büyük bir fırsattır.
FUTBOLCU SAĞLIĞINI HİÇE SAYMANIN BEDELİ 4 MİLYAR EURO
Kalan maçların oynanmasını isteyen ülkelerin başını çeken İngiltere’de sezon tamamlanmazsa maddi zarar yaklaşık 1 milyar Euro olacak. Beş büyük ligin kaybı ise 4 milyar Euro’yu bulacak. Türkiye’de ise kayıp 1 milyar Türk Lirası civarında…
Diğer liglere göre oldukça düşük bir kayıp olmasına rağmen bu para, borç batağındaki kulüplerin en azından nefes almasını sağlayacak.
Yani bir futbolcunun corona virüsüne yakalanma riski ile 4 milyar Euro arasında bir seçim yapılıyor. Artık dev şirketlere dönüşen futbol kulüpleri de tabi ki paranın tarafında saf tutuyor. Çalışanları olan futbolcuların sağlığı, 4 milyar Euro’dan olmamak için hiçe sayılıyor.
SONUCU KORKUNÇ OLABİLİR
Dünya futbolu, o kadar paranın içinde kaybolmuş durumda ki, her fırsatta insan haklarından bahseden İngiltere gibi bir ülkede, insan hakları karnesi zayıf olan Suudi Arabistan’ın Veliaht Prensi takım satın alabiliyor.
UEFA, yazın düzenlenmesi gereken Avrupa Şampiyonası’nı tam bir yıl erteliyor ancak Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi’nde kalan maçların oynanması için takvim düzenlemeye çalışabiliyor.
Sezonun tamamlanmasını isteyen ülkeler, bunun taraftarlar için de gerçekleştirilmesi gerektiğini savunuyor ancak maçların seyircisiz oynanması tartışılmaz bir seçenek olarak gösterilebiliyor.
Futbolcuların virüs kapıp kapmamaları ise ayrı yerlerde konaklama, el yıkama, tek bir şehirde oynama gibi önlemlerle engellenmek için uğraş verilebiliyor.
Maçlar oynanırken tek bir futbolcunun bile virüse yakalanmasının getireceği korkunç sonuç göz ardı ediliyor.