Fenerbahçe nereye?

Mutlaka öne geçmeniz gereken kupa maçları zordur. Bu maçlarda gol yerseniz, ayaklarınıza pranga vurulmuş gibi olur. Gitmez ayaklar… Rakip güvenini kazanınca, çaresiz olacağınız dakikaların fazlalığı sizi üzer. Trabzonspor’un nasıl tehlikeli atak geliştirdiği, savunmanın arasına attığı toplarla, yaptığı ataklar sezon başından beri belli… Aynı tip golü Sörloth attı. Sonrası Emre’nin kırmızısı ve bana bu gol yeter tarzına dönen Trabzonspor… Bu oyunun her saniyesi goldür, oysa ki… Hasan Ali’nin iyi topuna mükemmel vuran Deniz, soyunma odasına takımını umutlu taşıdı.

İkinci devre, kendi sahasında çok adamla kalıp, ani atağı düşünen Trabzon, 53. üncü dakikada Sörloth golü atsa, finali yakalayıp gitmişti. Kanat atakları ve duran toplar haricinde, hücum zenginliği biraz da şutlara bağlı olarak, ev sahibi riskleri almaya başladı. Telefonla gelen talimat doğrultusunda yapılan, Deniz-Ferdi değişikliği, onun kadar beni de şaşırttı. Deniz iyi oynuyordu.

Maç Nwakaeme’nin çok sevdiği şekle büründü, ama kendisi erken sakatlandı. Bu sakatlık, Trabzonspor’un hücum zenginliğini yok etti. Mehmet Ekici’nin şut girişimleri dışında hücum etkinliği iyi gözükmedi, Fenerbahçe’de… Ekuban ve Sörloth ikilisi yine sahneye çıkıp, Trabzon’u finale götürürlerken, F.Bahçe son umudu olan kupayı da kaybederken Novak son imzayı attı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir