Şöyle bir baktım oyuna. Dakika 25. Geçen sezonun Trabzonspor’u yok. Beşiktaş’ın eksikleri malum. Bu yüzden, sahada haddini bilen bir oyun yapısı içinde Kara Kartal. Bu maçın adı büyük, sahada oynanan futbol ise iş yapmaz bir görüntü içinde.
Novak, Sosa, Sörloth, yerleri kolay dolmayacak mimar oyunculardı derken, şut atma girişimi ve Hüseyin’in teması ile ilk atağında Beşiktaş’ın öne geçmesi, maçta yeni bir sayfanın açılmasına sebep oldu. Boyd, bir kanat oyuncusu, ama gole uzak. Bu sefer oldu. Maçta, ilk isabetli şutun gol olmasıysa ayrı hikaye.
Bu arada, pandemi döneminde kartlar yeniden dağıtıldı. Seyircisiz maçta, arkasında taraftar olmayan ev sahibi kötüyse, kazanamıyor artık.
Mensah, büyük kazanç Beşiktaş için. Dikine, bireysel oyunu zorlaması, rakibi çaresiz bırakıyor. Hasic çok genç, fakat ısrar edilmesi şart oyuncu tipi. Ondan çok umutluyum.
Trabzonspor’un birinci bölgesine çok oyuncu yerleştiren Beşiktaş, bordo-mavinin kolay çıkmasını, ikinci yarıda uzun süre iyi engelledi. Yalnız şu gerçek açıkça ortaya çıktı, iki takımda da sahada santrfor yoktu.
Mensah’ın penaltı golü, Flavio’nun kırmızı kart görmesi, Trabzonspor için tükenen umutlar oldu. Sezonun ilk maçında, Trabzonspor’un meşhur coşkulu oyununun olmaması, beni çok şaşırttı.
Beşiktaş, tam bir teknik direktör takımı. Olumlu takviyeler Beşiktaş’ı zirveden koparmaz. Sakin, planlı taktik oyunlarında, Sergen Yalçın, takımlarını hep iyi hazırlar. Bakın, Lens bile gol atmayı hatırladı. Bu arada Ersin ve Welinton’ un hatası için tek bir şey yazılır komik.