‘İşine metrobüsle giden binlerce insanın sesi…’

12 Mart Perşembe günü İstanbul Büyükşehir Belediyesi Galatasaray’ın talebi üzerine corona virüsüne karşı tedbir amacıyla Türk Telekom Stadı’na özel bir ekip gönderdi.

Ekipler ligin seyrini etkileyebilecek Beşiktaş derbisi öncesi statta ilaçlama çalışmalarına devam ederken Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz kameralar karşısına geçti.

‘Cesaret, korku ve panik bulaşıcıdır. Bir kişi pozitif çıktı diye ortalık yangın yeri oldu. Provokatörlere karşı uyanık olun’ diyerek hem Galatasaraylı hem de Beşiktaşlı binlerce insanı maça davet etti.

Aynı gün TFF Başkanı sayın Nihat Özdemir de gerekli tüm tedbirlerin alındığını ve Galatasaray Beşiktaş derbisinin seyircili oynanacağını açıkladı.

GEREKLİ TEDBİRLERİN ALINDIĞINA HERKES İKNA OLMUŞTU

‘Futbol alemi’ konuyla ilgili herhangi bir tedirginlik yaşamıyordu. Gerekli tedbirlerin alındığına herkes ikna olmuş, taraftarların da ikna olması isteniyordu.

Ancak akşam saatlerinde beklemedikleri bir gelişme yaşandı. Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nin Beştepe’de yaptığı toplantıdan Nisan ayı sonuna kadar tüm spor müsabakalarının ‘seyircisiz’ oynanması kararı çıktı.

Kararı alan devlet elbette ‘futbol alemine’ ne düşünüyorsunuz diye soramazdı! Bu bir tedbir kararıydı ve fikstürde hangi maçın ne kadar önemli olduğuna, kimin hangi avantaja sahip olduğuna bakılmadan hareket edilmesi gerekiyordu. Burada öncelik futbolumuzu değil toplumumuzu korumaktı.

SANKİ SEYİRCİ ÇEKİLİNCE TEHLİKEDE OLDULAR

Kararın alındığı ana kadar kimsenin aklına gelmeyen hassasiyetler bir anda tüm ‘futbol aleminin’ bir numaralı gündemi oldu ve şöyle bir hava oluşturuldu; sanki oyunun içinde olanlar seyirci stattan çekilince tehlikeye atılmış oldu. Oysa o tehlike en başından beri vardı ve hala var.

Derbiden sonra yapılan açıklamalar, oluşturulan kamuoyu öyle bir hale geldi ki; sanki Türkiye’de hayat durmuş topyekün bir karantina hali var ama insanlar eğlensin diye futbol oynatmaya devam ediyoruz.

BEN NE OLACAĞIM DEMEK KOLAY!

Futbolcuların, teknik adamların, hocaların ve hakemlerin kaygılarını anlayabiliyorum ama herkes bir iş yaptığının farkına varsın lütfen. Bir OHAL ilan edilecekse bu hepimiz için geçerli olmalı. Yoksa buradan bir sınıf çatışması çıkar.

Alınan tedbirlerin bir seviye sırası var. İlk seviye maçların seyircisiz oynanmasıydı. Bu uygulamayı Avrupa liglerinde de Şampiyonlar Ligi’nde de ilk olarak böyle gördük. Şimdi ‘onlar iptal edildi biz neden oynuyoruz?’ diyorlar. Ligler tahminimce zaten ertelenecek, ertelenmeli de.

Ama ‘futbol alemi’ sadece kendileri tehlikedeymiş gibi davranmayı bıraksın.

‘Ben ne olacağım?’ demek kolay ‘Biz ne olacağız’ diyebilen var mı? Bu sabah işine metrobüsle giden binlerce insanın sesi olabilecek kimse var mı?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir