Dünyayı sarsan salgına madalyonun öbür yüzünden de bakmak lazım.
Büyük bir endüstri olan sporun ‘amatör ruhunu’ kaybettiğini herkes biliyor. Sporcular çok zor, hatta herkesin yapamayacağı işleri yapıyor ama rakamlar öyle boyutlara ulaştı ki, iş çığrından çıktı.
İnsanların aç kaldığı, ilaç bulamadığı dönemlerde 100-200 milyon Euro’lara transfer edildi futbolcular. Milyar Euro’lar konuşuluyor artık yıllık bütçelerde. Kulüpler arasında fark artarak, devasa boyutlara ulaştı. Bazı futbolcuların günlük kazancı, bazı kulüplerin yıllık gelirini aştı.
Ama bir şey “Dur” dedi bu gidişata: Koronavirüs. Çin’de başladığı için ‘Oradan buraya gelmez, nasılsa bize bir şey olmaz’ mantığıyla kimse ciddiye almadı, sonuç ortada! Kafalara dank etti, herkes şapkasını önüne koymak zorunda kaldı.
Parayla günü kurtarmanın yanlış olduğu anlaşıldı, dünyanın en zengin kulüpleri bile maaş indirimleri veya kesintileri yapıyor.
Ekonomisi futbolun yanından bile geçmese de basketbolda da fedakârlıklar yapıldı. NBA’de, İspanya’da, İtalya’da oyuncu gelirleri azaldı.
Sıra bizde. Menajer komisyonlarına, şişirilmiş maaşlara dokunmak lazım!
Bu işe el atanlar var, zorunluluktan. Ama yetmez. Toplu hareket etmek gerekiyor. Çünkü, cesaret edemeyenler çoğunlukta…
Türk futbolu ve basketbolunun paydaşlarının, başta abartılı kontratlar olmak üzere tüm ekonomik kalemleri masaya yatırması şart.
Daha fazla batmadan, dibe vurmadan önce harekete geçilmeli. Zaten gidişat kötüydü, iyice kötüleşti. Bütçeler mecburen küçülecek, artık bir yerden tasarrufa başlamak lazım.
FIRSAT BU FIRSAT!