Fenerbahçe Kulübü’nün geçen günlerde tanıttığı ‘Vakt-i Fener’ çalışması, tam ortasında Atatürk’ün yer aldığı, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün kuruluşundan bugüne 114 yıllık tarihini 2 milyona yakın görsel arasından seçilen 7 bin 840 görselle kronolojik olarak görsel dille anlatan bir sanat eseri.
1907’de Kadıköy’e dikilen fidanın, milyonları peşinden sürükleyen, dallarını dünyaya açan asırlık bir çınar oluşunun resmi olan ‘Vakt-i Fener’ eserini yapan kolaj konsept sanatçısı Burak Karavit ve projenin fikir babası Fenerbahçe ABD Derneği Başkanı Fatih Akarsu Sözcü HaftaSonu’na konuştu.
Vakt-i Fener bundan 2 sene önce tohumları atılmış bir proje. Projeye başlarken birçok ilke imza attık. Bu eserde iki materyali bir araya getirdim, esere baktığımız zaman eserin bir iki boyutlu, bir de eserin üç boyutlu diye adlandırdığımız kısmı var. Bu eserde bu iki materyal bir araya geldi. Ve bu bir ilktir. Bu projeye başladığımda Fenerbahçe’nin arşivinden 2 milyona yakın görsel aldık.
“ESERİN KALBİNDE ATATÜRK YER ALIYOR”
Vakt-i Fener’in tam kalbinde Atatürk ve Fenerbahçe logosu yer alıyor. Eserde Fenerbahçe’nin 114 yıllık tarihi 1907’lerden bugüne uzanan anılarını, tüm başkanlarını, tüm branşlar ve kilometre taşlarını, kronolojik sırayla saat mekanizması yönünde işleyen bir sistem ile anlatılıyor. Eser kulüp arşivindeki görsellerin sanatçı tarafından tek tek restore edilmesi veya renklendirilmesiyle oluşturuldu. Eserin tam ortasında yer alan 3 boyutlu alara karşıdan bakıldığında Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yanlardan bakıldığında ise Fenerbahçe logosu görülüyor ve 3D Lenticular tekniğiyle tasarlanmış bu göbekte Atatürk portresine beş aşamada geçiliyor. Portre airbrush tekniğiyle renk kodlarına uygun restore edilmiş.
Eserin tamamlanması yaklaşık 1.5 yıl sürmüş, sanatçı Burak Karavit çalışmanın ilk 6 ayında Fenerbahçe tarihini çeşitli kaynaklardan derin ve detaylı şekilde incelemiş.
“FENERBAHÇE HER ZAMAN İLKLERE İMZA ATTIĞI İÇİN…”
Fenerbahçe spor kulübü her zaman ilklere imza attığı için benim eserimin de aynı zamanda bir ilk olması gerekiyordu. Nitekim de öyle oldu. 2 milyon görselin üzerinden tarayarak şu an eserin üzerinde 2 boyutlu kısmında 880 adet görsel, benim eserin kalbi diye adlandırdığım 3 boyutlu bölümde 6600 görsel olmak üzere toplamda 7480 görselle Fenerbahçe’nin kuruluşundan bugüne kadar gelen görsel biyografisini oluşturdum.
“BU PROJEYLE FENERBAHÇE ARŞİVİ DE YENİLENMİŞ OLDU”
114 senelik şanlı bir tarihi olan böyle büyük bir kulübün tarihini belli ölçülerdeki bir tablonun içerisine yerleştirmek çok zor. Eserin tek olması için kullandığım materyallerde çok dikkatli oldum. 2 milyon görselin yüzde 65’e yakını orijinal siyah beyaz fotoğraflardı. Ben bu projeyi kafamda şekillendirirken bu eseri tamamen renkli bir şekilde bitireceğimi öngördüm. Bu başlı başına bir zorluktu. 1907 senesinde de hayat renkliydi fakat bu hayatı yakalayacak teknoloji yoktu. Fenerbahçe arşivini baştan ele aldık, tüm görsellerin restorasyonunu yaptık tek tek, Fenerbahçe arşivi de yenilenmiş oldu.
“ALİ KOÇ BU PROJENİN GÖRÜNMEZ KAHRAMANI”
Böyle bir projeyi ilk defa bir spor kulübüyle çıktık. Tamamen sanatla olan bir proje. Fenerbahçe de burada da bir ilke imza attı. Ali bey ve ekibi projenin görünmez kahramanlarıdır. Bize başından beri desteklerini esirgemedi, projeyi tamamlayabildik. Bu projeyi ilk aşamada başkanımız Ali Koç’a sunduğumuzda, projeyi anlatabilmek için akla karayı seçtim. Çünkü elimde yeteri kadar materyal yoktu. Şu andaki olaya getirebilmek için de görsel olarak o vizyonu ona verebilmek gerekiyordu. Belki bir noktaya kadar o vizyonu verebildik ama eminim veremediğimiz noktalarda oldu, fakat Ali Bey kendisi çok vizyoner bir insan. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Projenin başından itibaren bizi hiç yalnız bırakmadılar. Kendi kendime her zaman Ali beyin projede görünmez kahraman olduğunu söylüyordum. Yoğunluğundan dolayı her zaman gelemiyordu ama her zaman eli projenin üzerindeydi, onu hissettiriyordu.
“FENERBAHÇE TARİHİNİ GÖRSEL BİR HAFIZAYA YERLEŞTİRDİK”
En önemlisi böyle bir proje yüzyıllar sonrasına kalacak nesiller sonrasına kalacak görsel bir projedir. Bu proje duran değil yaşayan proje, yıllar sonra da yaşayacak. Fenerbahçe’nin tarihini görsel bir hafızaya yerleştirdik. Bugüne kadar yapılmamış bir projedir.
Vakti Fener projesi tamamıyla bir kalp ürünüdür. Tamamıyla duygularım içindedir. Biliyorum ki sadece benim değil bütün Fenerbahçe taraftarlarının duyguları içindedir. Bu eser Fenerbahçe tarihi için çok önemlidir. Bizim bu esere gösterdiğimiz özeni ve titizliği de taraftarlarımız da gösterecektir.
“BU ESER GELECEK NESİLLERE DE HİTAP EDİYOR”
Bu eserin en güzel tarafı hem bizim jenerasyona hem de gelecek nesillere hitap ediyor.
Vakt-i Fener benim açımdan çok özel bir proje. Ben babadan kalma bir Fenerbahçeliyim. Bu projeyle gerçek Fenerbahçeli oldum, Öncelikle hata yapmamak için 6 ay onlarca kaynaktan Fenerbahçe tarihini okudum. Çünkü Fenerbahçe’nin tarihini hepimiz yüzeysel olarak biliyorduk ama F.Bahçe tarihini 6 ay boyunca onlarca kaynaktan derin bir şekilde inceleyip araştırdıktan sonra Fenerbahçe’nin sadece bir spor kulübü olmadığını, Cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren bugüne her noktada çok büyük rol oynadığını gördüm.
1907 ADET ÜRETİLDİ
Eserin tümü 2 m 28 cm boyunda, eni ise 1 m 16 cm. Fenerbahçe Kulübü’nün kuruluş tarihini temsil eden sayı olarak 1907 adet basıldı. Numaralı olan eserler koleksiyonerlere 5 bin Euro’ya satılıyor. Bir numaralı olan ise Fenerbahçe’nin müzesine kalacak.