Maça iyi başlamak önemli. Galatasaray kaptırdığı topları çabuk kazandı, bu da atak devamlılığınızın iyi olduğu anlamına geliyor. Çoğu zaman iyi pas yapan Galatasaray, rakibinin ritminin çok yükselmesine izin vermedi.
Bu kadroda, bireysel yetenek ile iş yapabilecek oyuncu sayısı hiç de az değil. Hatayspor’un çıkarken kaptırdığı toplar, Galatasaray için daha iyi pozisyonlar doğurabilirdi. Ve Diagne… Feghouli’nin ortası, Diagne için lokum pas değildi aslında… Kontrolü ve gol vuruşu, Premier Lig santrforlarını hatırlattı bana… Keyif veren bir goldü, biz futbolseverlere… Diagne bu sezon, Süper Lig’deki beşinci golünü atarken, fizik ve moral motivasyonu iyi olursa, ne kadar tehlikeli olabileceğini kanıtladı.
İkinci yarının başında, Hatayspor’un hücuma çıkmada bazı riskler alacağını düşündüm. Fakat, defansif anlayışını yine koruyarak başladı, konuk ekip… Galatasaray’ın oyun iştahı, ilk yarıya göre biraz azalmıştı. Bunu hisseden rakip, Galatasaray yarı sahasına ve ceza sahası içine daha fazla geldi.
Serbest vuruşların büyük avantaj olduğu, hepimizin malumu artık. Emre Kılınç’ın serbest vuruşuna, Oğulcan kafayla eşlik etti, uzak köşede… Pablo Santos, bu topu beklemiyordu. Kendi kalesine attı. Hatayspor bu golü yemese, umudu devam edebilirdi.
Çünkü Galatasaray kadar, ikili mücadeleleri kazanma oranları yükselmişti. Galatasaray savunmasında Marcao ve Donk, dengeli ikili görüntüsüne devam ediyorlar. Zirve mücadelesi yapan takımlar için en önemli husus, kazanma alışkanlığı… Fatih Terim, bu prensibi takıma aşılamış durumda.
Bitime 10 dakika kala, Gökhan’ın gördüğü kırmızı kartla, Hatayspor’un bütün umutları da sona erdi. Genç Kerem’in golü ise kendisi adına çok sevindirici oldu.