Ne Oldu’da gündem Obradovic, Alper Ulusoy’un kararı, eyyam kültürü ve Djokovic…

Zeljko Obradovic’in şok bir kararla Fenerbahçe’den ayrılması, Galatasaray Gaziantep maçındaki “6 saniye” kararı ve eyyam kültürü Sözcü Skor’un podcast programı Ne Oldu’nun yeni bölümünde masaya yatırıldı. Obradovic’in ayrılık öncesi anlaşma masasından “virgül koyarak” ayrılmasına dikkat çekilirken eyyam kültürünün Alper Ulusoy’un kararına etkisi de konuşuldu. “Sadece Türkçe’de olan bir kelime var. Eyyam” ifadesi ile eyyam kültürü ve sebepleri de masayı yatırıldı.

Ne Oldu’nun 21. bölümünde Mehmet Özen ve Metin Aktaşoğlu gündemi değerlendirdi. Zeljko Obradovic’in Fenerbahçe Beko’dan ayrılması, Galatasaray-Gaziantep maçında gündeme gelen 6 saniye kuralı ve eyyam kültürü ile Novak Djokovic’in düzenlediği Adria Tour’da Djokovic, Borna Coric, Grigor Dimitrov ve Nikola Jokic gibi isimlerde corona virüsü vakalarının görülmesi ve organizasyonun skandala dönüşmesi Ne Oldu’da masaya yatırıldı.

İşte sohbette öne çıkan satırbaşları:

Kötümser bir hava vardı. Fenerbahçe ile Obradovic arasındaki iş sona kaldı. Sonra arada bir masa kuruldu. O an itibariyle de daha iyimser bir hava ortaya çıktı. Karşılıklı bir mutabakata varıldığı söylendi. Ama bir virgül koymuştu Obradovic, son kararımı ailemle konuşup vereceğim demişti. Bu çok üzerinde durulan bir cümle olmadı. Spor basınına olduğundan daha hafif yansıdı. Bu Fenerbahçe’den bağımsız bir karar da olabilir. Fenerbahçe ile çok içine sinmeyen bir yeni dönem yaşamaktansa bir süredir ailesinin ondan talep ettiği molayı vermek daha sıcak gelmiş de olabilir. Obradovic biraz da bütçe antrenörü. Yeniden yapılanalım hocası değil. Ben olsam ben de olmam. Mourinho misal, “al Football Manager’da Menemenspor’u üst liglere çıkar” bunlarla neden uğraşsın. Elit antrenörler yıldız egolarını yönetme ihtiyacını karşılar. Messi’nin bile egosunu yönetecek hoca krizi yaşıyor Barcelona. İpler çok fazla Messi’nin elinde. Oyuncu oyuncu olmalı, hoca da hoca olmalı. LeBron James’in başında da antrenörler olamadı. Jordan daha büyük ego ama başında her zaman hocası vardı. Belgesel haline gelmesinin nedeni Phil Jackson’dı. Obradovic işte buranın hocası.

Fenerbahçe’yi ezberletti

Fenerbahçe’yi ezberletti Avrupa’ya. Hırvatistan’da bir masada bira içip basketbol konuşan ve içinde hiç Türk olmayan bir ekip muhabbet ederken Fenerbahçe’den bahsetmek durumunda. Bu önemli bir şey. Aynı masada nasıl Efes de konuşılacaksa, bu uzun bir yolculuğun ve emeğin eseri. Fenerbahçe çok güzel hatırlayacaktır Obra günlerini. Obradovic’i tutmak için 20 milyon Euro’ya çıkmıştı Fenerbahçe. Yeni gelen koça 20 milyon verileceğini düşünmüyorum. Fenerbahçe vites düşürecek. Vites düşürmek demek saha içinde düşmek demek mi? Değil. 15 milyonla 30 milyondan daha iyi takım kurabilirsin.

Sadece Türkçe’de olan bir kelime…

Dünyanın hiçbir yerinde olmayan, sadece Türkçe’de olan bir kelime var. Eyyam! Bu çalınan bir kural değildi, sen 6 saniyeyi neden çaldın. Bunu herkes sorar. Fenerbahçe’nin çizgi penaltı kuralı da aynısı. Kural var mı diye tartışılmaz, kural herkese uygulanıyor mu diye tartışılır.

Adaletsizlikte eşitlik…

Adaleti eşit bir şekilde dağıtmıyorsan, insanlar adaletsizlikte bir eşitlik ister. Alper Ulusoy gerçekten Galatasaray’ın kazanmasını istemese Jimmy Durmaz’ın pozisyonunda Gaziantep’in 90+4’te golünü verirdi. Bence VAR’da Cüneyt Çakır haricinde herhangi birisi olsaydı, Alper Ulusoy golü iptal etmezdi. İçinde bir soru işareti kaldı, bu da anormal görünen bir karara götürdü. Bu telafi mekanizmasına kısaca eyyam diyoruz.

Öne çıkan dakikalar:

00:30 Zeljko Obradovic’in vedası

27:20 Obradovic sonrası…

34:25 6 saniye kuralı ve eyyam kültürü

54:55 Adaletsizlik inancı

01:14:30 Novak Djokovic, Adria Tour ve cehaletin yüceltilmesi

Hakemi eyyama götüren, doğru bildiğini yapmasını engelleyen en büyük faktör bizim yarattığımız atmosfer. Spor medyası olarak biz de yaratıyoruz. En çok spor yöneticileri yaratıyorlar. Bu eyyam konusunu hakem eleştirisi olarak konuşacağımzı sanmış olabilirler. Ama tam tersi. Hakemler kurban.

Cehaleti yüceltme festivali Adria Cup

Aşı karşıtlığı açıklamaları olmasa bunu standart bir cehalet, bir basiret bağlanması, skandalmış gibi değerlendirebilirdik. Bir cehalet festivali, cehalet panayırı… Cehaleti yüceltme festivali oldu Adria Cup. Umarım bu skandalı -bu bir PR skandalı aynı zamanda- toparlayacak bir çevresi vardır. Bundan (imaj açısından da) geri dönebilir. Bu kadar şahane bir sporcuyu sevmeye ihtiyacımız var.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir