Sanal dünyadan pistlere! Cem Bölükbaşı: Formula 1’de de yarışacağım

E-Spor’da gösterdiği başarıların ardından F3 Asya Şampiyonası’nda boy gösteren Cem Bölükbaşı, “F1’de yarışmayı başaracağıma inanıyorum ancak sponsor desteği de çok önemli” dedi.

AYKUT COŞKUN – SÖZCÜ / Türkiye’nin yarış dünyasında son dönemdeki en büyük yeteneklerinden biri olan Cem Bölükbaşı, sanal dünyadaki başarılarının ardından gerçek pistlerde gerçek yarış araçlarıyla ülkemizi temsil etmeyi sürdürüyor. 2017’de Fernando Alonso’nun E-Spor takımına seçilmesiyle adını duyuran genç sporcu Sözcü HaftaSonu’na kariyerini ve hedeflerini anlattı:

Türkiye seni ilk olarak 2017’de F1 E-Spor yarışlarındaki başarılarınla tanıdı. Peki çocuklukta motor sporları tutkusu nasıl başladı?

“Benim için aslında hemen hemen 5 yaşımdayken başladı. Bisikleti çok hızlı kullanıyorum diye babam beni motorkros pistine götürdü ve 6 yaşımdayken Türkiye Motokros Şampiyonu oldum. Ardından karting yarışı serüvenim başladı. Almanya, İngiltere, İtalya ve Kıbrıs’ta düzenlenen karting şampiyonalarına katıldım. Formula 4 ve Formula 3 takımlarıyla test sürüşlerine de çıktım.”

E-Spor alanında gerçek Formula 1 sürücüleri Charles Leclerc ve Lando Norris’i geçmeyi başardın. Korkulu rüyası olduğun Leclerc’le mücadelelerinde neler hissettin?

“Çok zevkliydi öncelikle, dünyanın en yetenekli pilotlarına karşı sanal ortamlarda kıyasıya mücadele ettik. Umarım en yakın zamanda bir gün gerçek pistlerde mücadele edebiliriz.”

ʻʻ

Formula 1 rüyası

Formula 1’de yarışmayı hayal ediyorum ve başaracağıma da inanıyorum fakat tecrübe eksikliğim var onu kapatmaya çalışıyorum. Normal bir pilot yaklaşık 4-5 sene Formula kategorisinde yarışıyor Formula 1 öncesi, benim ise daha sadece 1 ay oldu F3 Asya ile birlikte.
Cem Bölükbaşı

E-Spor’daki başarılarının ardından GT4 Avrupa Şampiyonası ve Formula Renault’da yarıştın. Sanal dünyadan gerçek araç ve yarış pistlerine geçiş nasıl oldu? Seni en çok ne zorladı?

“BORUSAN Otomotiv Motorspor ile başladı. Benim ilk defa gerçek pistlere yarışmama vesile oldular ve 2020’de, ilk yılımızda Avrupa ikincisi olduk. Devamında da bu sene ilk defa Formula 3 Asya’da yarışma şansı elde ettim. Beni en zorlayan şey kesinlikle işin fiziksel hazırlık kısmıydı. Bir yıl içinde 500 saatim spor salonunda geçti. Maksimum performans için vücudunuzu en iyi şekilde o yüksek hıza alıştırmanız gerekiyor.”

Yağız Gedik’le birlikte efsanevi pist Spa’da kazandığınız GT4 yarışından sonra neler hissettin? Podyumun en üst basamağında İstiklal Marşı’nı dinletmek nasıl bir duyguydu?

“Çocukluk hayallerimden bir tanesi gerçekleşmiş gibiydi, öyle bir pistte yarış kazanmak ve İstiklal Marşı’nı dinlemek, çok da kelimelerle anlatılacak bir şey değildi, çok çok mutlu ve gururluydum.”

F3 Asya serisindeki ilk sezonunda çok başarılı performanslar gösterdin. 1 aylık zorlu periyodu bize nasıl anlatırsın? Gece yarışı tecrübesi nasıldı?

“Zorlu bir süreçti. Hem pist dışında hem de pist üstünde antrenmanları sonuna kadar değerlendirip en iyi şekilde hazırlandım. Çok zorlu bir süreçti, son derece de yoğundu. Bir ayda 15 yarış yapmak hiç kolay değildi ama çok güzel geçti. Beklediğimden, beklediğimizden çok daha başarıyla tamamladık. Gece yarışı tabii ki de ayrı bir zevk kattı.”

Yayınlarında Formula 2’den teklif aldığını söyledin. Son olarak da Monza’da LMP3 aracıyla bir test sürüşü gerçekleştirdin. Formula 3 Asya’dan sonra seni hangi seride zafer peşinde koşarken göreceğiz?

“Görüşmelerimiz devam ediyor ama şu anda netleşen bir yarış yok, önümde birçok seçenek var, hepsini değerlendiriyoruz. Bu kulvarda bireysel performansa ek sponsor desteği de çok önemli. Yarışların devamında zamanda beni bu yolda destekleyecek sponsorluklar da kritik önem taşıyor.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir