Spor Yöneticiliği Öğretim Üyesi Sema Tuğçe Dikici global kulüplerin dijital pazarlama ve yapay zeka uzmanı aradığını belirterek, “Futbol artık buraya evriliyor. Z kuşağıyla birlikte taraftarlar da hızla dijitalleşiyor” dedi. Futbol üzerine 3 kitap yazdığını belirten Sema Tuğçe Dikici “Bana hala ofsayt nedir diye soruluyor. Bu zihniyetlerle baş etmek kolay değil” ifadelerini kullandı.
Dünyadaki tüm alışkanlıkları yerle bir eden Covid-19 salgınının, futbol ve taraftarlar üzerindeki etkisi de büyük oldu. Konunun uzmanlarından İstanbul Okan Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölümü Öğretim Üyesi Sema Tuğçe Dikici ile pandemi sonrasında futbol dünyasında bizleri nelerin beklediğini konuştuk.
Taraftarlık dijital platformlara mı evrildi? Yapay zeka futbolu nasıl etkileyecek? Gençler futbolla ne kadar ilgileniyor? Sözcü HaftaSonu sordu. Sema Tuğçe Dikici yanıtladı.
– Futboldaki dijitalleşmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Futbol kulüpleri artık, sadece saha içinde değil teknoloji yatırımları ve inovatif yetenekleri ile de birbirleriyle yarışır durumda. Global spor kulüpleri bünyelerinde dijital pazarlama uzmanları, yapay zeka uzmanları barındırmakta. Çünkü dünya artık buraya evrilmekte. Spor, dolayısıyla futbol, dijitalleşmekte… Yapılan araştırmalara göre bir futbol taraftarı maç günü en az 25 kez sosyal medyaya bakıyormuş. Stadyuma gelen 10 kişiden 8’i ise dijital platformlarda paylaşım yapıyormuş.
– Bu, futbolun geleceğini nasıl etkiliyor?
Kulüpler de sponsor markalar da bu değişimin farkındalar. Yatırımlarını ona göre yapıyorlar artık. Ronaldo, geçen yıl sadece Instagram postlarından 50 milyon Euro gelir elde etmiş. Bu rakam sosyal medyanın ve dijital mecraların geldiği noktayı özetliyor aslında…. Futbol, ilerleyen yıllarda çok daha fazla inovatif gücün ve yapay zekanın etkisinde olacak.
– Spor yöneticiliği bölümünde ne tür dersler veriyorsunuz?
Türkiye’nin FIFA kokartlı ilk kadın hakemi Prof.Dr. Lale Orta’nın bölüm başkanı olduğu Spor Yöneticiliği Bölümü’nde pazarlamadan ekonomiye, insan kaynaklarından medya ve iletişime kadar iş hayatının gerektirdiği bilgi ve becerileri spor ile ilişkilendirerek öğrencilere sunuyoruz. Amacımız, sadece ulusal alanda değil uluslararası platformda da çalışabilecek yeterlilikte olan spor profesyonelleri yetiştirmek.
– Öğrencilerin beklentileri nedir?
Birçok öğrencinin hedefi futbol sektöründe, özellikle de 4 büyük kulüpten birinde çalışmak. Fakat buralarda çalışmak göründüğü kadar kolay değil. Kadınlar daha çok pazarlama ve iletişim departmanlarında, erkeklerse teknik veya idari kadrolarda çalışmayı hayal ediyor.
– Öğrencilerinizle sektörel deneyimlerinizi de paylaşıyor musunuz?
Elbette… Kitaplarda yazılanlarla sektörün işleyişi arasında büyük fark var. Futbol sektörü dışarıdan bakıldığında coşkulu bir yapıda görünse de arka planda birçok sıkıntıyı barındırıyor. Sponsorlar eskisi gibi kulüplere büyük paralar vermek istemiyorlar. Çünkü yatırdıkları paraların karşılığını alamadıklarını düşünüyorlar. Gelen kaçıyor tabiri caizse. Çalışanların çoğu gönül bağından dolayı çalışmayı sürdürüyor. Bazılarında yapı çok hantal. Sürekli aynı isimler etrafında dönen bir yönetsel çark var. Mutlaka birinin adamı olmak gerekiyor bazılarında… Bu da yeni ve yetenekli gençlere fırsat yaratılmasını engelliyor.
– Kadın taraftar profilini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Stadyumlardaki kadın taraftar potansiyeli anlamında %15’ler seviyesindeyiz. Trabzonspor, Beşiktaş gibi kulüpler kadın taraftar potansiyelinde ilk sıradalar. Bu tribünlerde oran %18-19 civarında. Premier Lig’de bu oran %25’lerde. Kadın taraftar potansiyelimiz her geçen gün artıyor. Futbolun, erkek egemen anlayışına da bir başkaldırıdır bu. Futbol, ne sahada ne tribünlerde erkeklerin tekelinde değil çünkü…
“BİR TÜRLÜ HAZMEDEMEYEN ERKEKLER VAR”
“Futboldaki kadın konusu sosyolojik açıdan incelenmeli bence… Çocukken futbol oynayan kızlara “Erkek Fatma” denildiğini hatırlarsınız. Mahalle arasında top oynama rolü erkeklere, ip atlama, evcilik oyunları kız çocuklarına verilmişti. Hâlâ bu zihniyette insanlar var. 15 yıla yakındır sektördeyim. 3 futbol kitabı yazdım. Bana hâlâ ofsayt nedir diye sorup, futbol bilgimi ofsaytı bilip bilmeme göre değerlendirenler var. Bu zihniyetlerle baş etmek kolay değil. İşini ehli ile yapan kadın/erkek fark etmez herkes değerli bence. Bu arada futbol, ekran önünde sadece güzel olmanın yeterli olacağı bir çalışma alanı da değil. Bu algı da kadının futbol bilgisini ofsayta indirgeyen anlayış kadar yanlış ve tehlikeli…”
“KADINLAR BUNU YAPMAMALI”
“Diğer yandan bir sosyal bilimci olarak gözlemlerimi de belirtmek isterim. Tribünlerde küfreden kadınların birçoğu kendi kadın kimliğini aşağıladığının farkında değil… Rakip için ‘Japon Bayrağı’ açılıyor. Kadın taraftar bu espriye gülüyor. Böyle bir şeyi aklım almıyor açıkçası.”
“Z KUŞAĞI SONUÇ ODAKLI”
“2000’den sonra doğanları kapsadığı kabul edilen Z kuşağı, teknoloji ve dijital gelişmelerin hızla değiştiği bir dönemde yetiştikleri için spora bakış açıları da Y kuşağından farklı. Her şeyde olduğu gibi sporda da daha hızlı sonuç almak, daha az beklemek istiyorlar. Daha çok sonuç odaklılar. Fark yaratan isimleri merakla takip ediyorlar. Bu yüzden takım oyuncularından, görev adamlarından çok yıldız oyuncuları takip ediyorlar. Popüler kültürün de bunda etkisi büyük tabii…”