Üniversitede bize bir takımın başarılı olabilmesi için grup dinamiğinin çok mükemmel olması gerektiğini öğretmişlerdi. ‘Bu nedir?’ Diye kısa tanımlarsak yönetim, hoca, tüm personel ve taraftarın aynı amaç doğrultusunda inanarak ortaya koydukları mücadele gücü ve tam kapasitelerini ortaya koymaları. Takımı başarıya getiren de işte bu bütünlüktür. Dün akşam da biz bunu gördük ve yaşadık.
1) Sporcular uzun süredir ücretlerini alamamalarına rağmen Başkan Ahmet Nur Çebi ve yönetimine karşı duydukları güven ve sevgiden dolayı sahada her şeylerini ortaya koydular.
2) Sezon başından bu yana Sergen Hoca’nın büyük takım hocası olduğunu söylüyor ve yazıyoruz. Bu kadar eksiğe rağmen sahaya sürdüğü ilk 11, uygulamış olduğu taktik ve oyuncu dizilişi artı değişikliği, rakibine karşı almış olduğu önlemler ve üst düzeyde hücum futboluyla hoca dokunuşunu gösterdi.
3) Kendisi gibi bir 10 numara bulmaya çalışmasına rağmen Larin gibi genç yetenekli, kuvvetli bir oyuncuyu bu bölgeye kaydırarak, sahada adeta şah mat hamlesini yaptı. Pratik zekasıyla bu sorunu kısa sürede çözerek altın değerinde 3 puanın mimarı oldu.
4) Ben hayatımda böylesini görmedim. Gerçek mevkileri orta saha olan Dorukhan ve Necip’in defansa gelip iki genç Rıdvan ve Montero ile müthiş uyum sağlaması özellikle ters kademelere çok iyi girerek rakibe hiç pozisyon vermemeleri futbol tarihinde ender görebileceğimiz bir kurgu ve başarıdır. Ayrıca kaleci Utku’nun performansı mükemmel. Eğer 2-3 maç daha bu performansını sürdürürse Beşiktaş’ın 10 yıl boyunca kaleciye ihtiyacı olmayacağı kesin.