BÜYÜK bir karanlığa doğru hızla ilerleyen Türk basketbolunun yeni bir krizi daha oldu! Yönetmekten aciz anlayış, kritik virajlar öncesi şoförü değiştirdi. İki kritik maç için aday kadronun açıklanmasının gecikmesi, bir şeylerin iyi gitmediğinin göstergesiydi zaten. Pandemi nedeniyle neredeyse 3 haftayı parkeye çıkmadan geçiren Karşıyaka’nın da koçu olan Ufuk Sarıca’nın neden sesi soluğu çıkmıyordu; bomba patlayınca anlaşıldı!
BASKETBOLUMUZU devşirmeler kurtaracak ya… Ufuk Sarıca’nın aklındaki isim, sakatlık sonrası yeni yeni oynamaya başlayan Larkin değil, hazır Wilbekin olunca koptu kıyamet! Kısaca, Türk basketbolunu yönetemeyen ekip, kadrodan ve işin teknik kısmından sorumlu olan koçun seçimini (siyasi ve sosyal nedenlerden ötürü) beğenmeyip kesti faturayı…
BU ülkenin en önemli ikinci milli takımı yıllardır başarıya hasret. Alt yapılar çöktü. 90’lı yıllardan sonra ilk kez bir Avrupa Şampiyonası göremeyecek kadınları da hesaba katın. 100 tane koç değiştirseniz, bu kafayla Türk basketbolunun kötü gidişi değişmez.
SORUN Larkin mi?
BEN olsam, hocayı Hırvatistan maçının devre arasında Twitter mesajıyla kovardım; daha çok ses getirirdi!