Oyuncu performansında zirve yapan, takım olarak her ödülü kazanmanın 1 numaralı favorisi haline gelen ve eksiği yok gibi görünen bir kadroyu nasıl geliştirirsiniz? Liverpool’un dahi hocası Jürgen Klopp, bu tatlı-sert sorunu dahiyane bir transferle çözmüş gibi görünüyor: O çözümün adı da Thiago Alcantara.
Editörün notu: Önceki sezon Şampiyonlar Ligi’ni kazandılar. Geçen sezon büyük bir hasrete ‘büyük bir farkla’ son vererek Premier Lig’de zafere ulaştılar. Birçoklarına göre Klopp’un öğrencileri dünyanın en iyi takımı. Bu girizgahı yapma nedenim şu: Liverpool -sanki yeterince güçlü değilmiş gibi- dünyanın en iyi orta saha oyuncularından birini, bir süper yıldızı kadrosuna kattı. Bayern Münih’in yıldızı Thiago Alcantara artık Liverpool oyuncusu. Birkaç yıl önce NBA’in en iyi takımı Golden State Warriors’ın Kevin Durant’i renklerine bağlamasına benzetebiliriz bunu. Bu cömert teşbihin nedenlerini haberimizde anlatmaya çalışacağız.
Dün gece transferin hızlı takımı Chelsea ile karşılaşan Kırmızılılar’da Thiago Alcantara ilk kez oyuna girdi ve 45 dakikada Premier Lig rekorlarını alt üst etti. Bir devre forma giyen İspanyol, maç boyunca oynayan tüm Chelsea oyuncularından daha çok başarılı pas yaptı. 29 yaşındaki oyuncunun yüzde 90.5 isabetle gerçekleştirdiği 75 pas, oyuna sonradan giren bir oyuncunun bugüne kadar yaptığı en yüksek pas sayısı olarak tarihe geçti.
Bundesliga’yı Bayern ile 7 kere kazanan ve geçen ay ikinci kez Devler Ligi kupasını da CV’sine ekleyen 29 yaşındaki Thiago, onun çapında bir oyuncu için makul kabul edilen bir fiyata, 30 milyon Euro’ya transfer edildi.
İLGİLİ HABER Kepa`dan sevgilerle… Liverpool Chelsea`yi Mane ile dağıttı!
NE KADAR İYİ Mİ GERÇEKTEN?
Uzun lafın kısası, Thiago dünyanın en iyi (ve başarılı) orta saha oyuncularından biri. Oynadığı 10 sezonda (iki Barcelona, 7 Bayern) 9 kez lig şampiyonluğuna ulaştı. Her iki takımla da birer kere Şampiyonlar Ligi’ni kazandı.
Alman gazeteci Raphael Honigstein’a göre Liverpool’un heyecanlanmak için çok sebebi var: “Taraftarlar kendilerini çok şanslı saymalı çünkü dünyanın her takımında oynayabilecek bir süper yıldız kazandılar. Thiago şu an hayatının en formda dönemini yaşıyor. Yeteneğini ve zarafetini topu geri kazanmada da gösterebiliyor ve bunu çok kolaymış gibi hissettiriyor.”
Thiago’nun ulusal takımda da güçlü bir geçmişi mevcut. İtalya’da doğan ama hayatının büyük çoğunluğunu geçirdiği İspanya’nın formasını giyen oyuncu, 1994’te Brezilya ile Dünya Kupası’nı kazanan babası Mazinho’nun ısrarlarına rağmen bu kararından dönmemiş. Thiago’nun Barcelona forması giyen kardeşi Rafinha da Brezilya Milli Takımı’nda forma giyiyor. (Evet, genler de ona iyi bir futbolcu olmaktan başka bir şans bırakmamış.)
Onun değerini anlatan güçlü anekdotlardan biri ise Pep Guardiola’ya ait. Pep, Barça’dan Bayern Münih’e giderken oyuncunun tüm kariyerini etkileyecek olan şu sözleri söylemişti:
“Kulüple konuştum, kafamdaki konsepti anlattım ve onlara neden Thiago’yu istediğimi izah ettim. O istediğim tek oyuncu. Ya o gelecek ya da kimse gelmeyecek.”