Galatasaray’ın yeni transferi DeAndre Yedlin, sahadaki performansı kadar roman gibi hayat hikayesiyle de dikkat çekiyor.
Galip Ercan ÖZTÜRK – SÖZCÜ | Hani derler ya “Yazsalar hayatım roman olur” diye. İşte Galatasaray’ın yeni transferi DeAndre Yedlin’in hayatı da aynen böyle…
Kolundaki dövmede gelincik çiçeği, 2. Dünya Savaşı’ndan bir bombardıman uçağı ve İbranice sözler var. Yedlin’in kökeni çeyrek siyahi, çeyrek eski yerli Amerikan ve yarıda Letonya kökenli Yahudi. Babasız büyüdüğü için kolunda “Gelincik” diye seslendiği dedesi anısına gelincik çiçeği, büyük dedesini anımsamak için 2. Dünya Savaşı’nda uçtuğu savaş uçağı resmi var. Büyük dedesi Irving Schaffer’in o dönemde gizlice yazdığı ve daha sonra kitap haline getirdi, “Kızıl gökyüzünde geceler” adlı şiirinin adı da İbranice olarak Yedlin’in kolunda… Yedlin’in hiç tanımadığı babası saldırı, adam kaçırma ve soygundan ötürü ömür boyu hapis yatan biriydi. Annesi ise kendisini çok genç dünyaya getirdiği için velayeti dedesine ve üvey anneannesine verildi. Arkadaşlarının evlerine gittiğinde onların sürekli kullandığı “Baba” sözcüğü Yedlin’e çok yabancıydı. Bir röportajında “Babamın nerede olduğunu nerede hapis yattığını hiç sorgulamadım. Buna henüz hazır değilim. Belki ileride onu bulurum” diyecekti. Annesiyle ise yıllar sonra görüşecek ve onu kabullenecekti. Başkalarına dram gelebilecek bir yaşam Yedlin’in küçüklükten itibaren kaderiydi.
AKLINI KULLANDI
Yedlin için bir diğer baba figürü dayısıydı. Futbola da dayısını izleye izleye hem de daha 4 yaşındayken merak sardı. ABD’de futbol oynamak için para vermek gerekiyordu. Burada da dedesi ve anneannesi devreye girerek çok para döktüler. Ailesinin yokluğunun zayıflığını vücut olarak güçlenerek gideren Yedlin, küçüklüğünde basketbol, Amerikan futbolu ve güreş sporlarında da kendini gösterecekti. Hala antrenmanlarda ve maçlardaki hızını ise okul yıllarındaki atletizm sporundaki 100 metre şampiyonluklarına borçluydu.
Ama sporda para yoktu ve şansını futbolda deneyen Yedlin, önce Seattle’da yıldızını parlatacak ardından 2014 Dünya Kupası’nda ABD Milli Takımı formasıyla dikkatleri üzerine çekerek Tottenham’ın yolunu tutacaktı. Ama sağ bekte Kyle Walker vardı. Yedlin aklını kullanacak ve iyi arkadaş olduğu Walker’dan öğrenebileceği her şeyi öğrenecekti. 2015-16 sezonunda kiralık oynadığı Sunderland’in kümede kalmasına büyük katkı sağlayan Yedlin, ardından Siyah Kediler’in ezeli rakibi Newcastle United’a 6 milyon Euro’ya transfer oldu. Hem ezeli rakibe gitmek hem de küme düşmüş Newcastle’a gitmek riskli bir karar olsa da kendisini düşünmek zorunda olan Yedlin, deneyimli Teknik Direktör Rafa Benitez ile de çalışma şansını yakaladı.
TRUMP’A ELEŞTİRİ
Cesur Yedlin, ABD’de başkan olduğu dönemde Donald Trump için “Politikalarından da konuşmalarından da icraatlarından da hoşlanmıyorum. Halkının yaşamını zorlaştırdı” diyecekti. Simba adlı köpeğiyle yaşayan Yedlin’in Geoge Floyd adlı siyahi vatandaşın ABD polisi tarafından öldürülmesinin ardından “Büyükbabam, torununun gururla milli takım formasını giydiği ülkede korku yaşıyor. İlkokuldayken bağlılık yeminini söylediğimiz zamanları hatırlıyorum. Her Amerikalı kendisine şu soruyu sormalı; ‘Bu ülkede herkes için adalet ve eşitlik var mı?’ Hiçbir şekilde siyahilerin yaşantısını, beyazların yaşantısından daha önemli olmasını istemiyoruz. Bizim istediğimiz, herkes gibi eşit ve insan olarak görülmek. Kalbim George Floyd ve hayatlarını anlamsız polis vahşeti ile kaybetmiş bütün insanlarla” mesajıyla dikkatleri bir kez daha üzerine çekti. Sorunlardan sıyrılmak için meditasyon yapan ve adeta bir kitap kurdu Yedlin, ayrıca seyrettiği bir belgesel sonrası vegan oldu. Bu sayede vücudunun daha zinde olduğunu ve sakatlıklardan daha kolay kurtulduğunu belirtiyor.