UEFA’NIN hazırlık maçı yerine resmi maç oynanmasını amaçlayarak kurduğu Uluslar Ligi’ndeki ilk karşılaşmamıza çıktık. Ertelenen Euro 2020’ye yeniden start verdiğimiz Macaristan karşılaşmasında sonuç istediğimiz gibi olmasa da yolumuz açık olsun.
Evet, hazır bir görüntü çizmedik. Özellikle de ilk yarıda Macaristan’ın Sallai ve Szalai ile sürekli tehlike oluşturması ve kalemizi ablukaya almasına karşılık verememiştik. Şenol Güneş’in elinde geniş bir kadro olunca, denemeler yaparak bu maça başladı. “Yenileri görmek istiyorum” demişti Şenol Hoca maçtan önce, Mert Hakan, Emre Kılınç, Mert Müldür, Ahmed Kutucu gibi ilk 11’de şans bulan yeniler, açıkçası o şansı iyi değerlendiremedi.
Takımda iyi olarak sayabileceğimiz çok fazla isim de yoktu açıkçası. Kaan Ayhan’ın ön liberodaki performansı iç açıcı değildi. Hakan ve Burak gibi hücum silahlarımız da beklentilerin uzağındaydı. Merih Demiral’ı ve Yusuf Yazıcı’yı yeniden sağlıklı şekilde sahada görmek ise güzeldi.
İkinci yarıda dengeyi kurar gibi olsak da Macaristan’ın golünü engel olamadık. O ana kadar ayakta kalan isimlerin başındaki Uğurcan da, Szoboszlai’nin müthiş frikikinde çaresiz kaldı. Kabul etmek gerekir ki konuk ekip bizden daha istekli ve diriydi. Galibiyeti de hak etti. Yolumuz uzun.
Uluslar Ligi’ndeki rakiplerimiz Macaristan, Sırbistan ve Rusya, fizik gücü yüksek, diri ekipler. Bizim, EURO 2020’ye en ciddi şekilde hazırlanmamıza bu güçlü rakipler katkı sağlayacaktır.
Gerçek Türkiye bu değil, bunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Gönül isterdi ki, bugün 101. yılını kutlayacağımız Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı Sivas’ta, yeni bir tarih yazmak için çıktığımız bu yolculuğa galibiyetle başlayalım.
Ama olmadı…