Film gibi hayat hikayesi… 48 saatlik kaçış planı

Yıl 1976… Kanada, Montreal… Olimpiyatlar bütün hızıyla sürüyor. O yıllarda, komünist rejimden gelen sporcular kendilerini gösterirse, ülkelerinde rahat ediyor, ayrıcalıklı yoldaş sınıfına giriyorlardı. 5 yaşında jimnastiğe olan yeteneği keşfedilmiş Nadia, artık 14 yaşına gelmiş, küçük bir Rumen sporcuydu. Biz, televizyonun siyah-beyaz ekranında Olimpiyatları izlerken, onu gördük. Beyaz bir kuğu gibiydi. Jimnastiğin Cinderella’sı oldu. Hakem heyetinden 10 tam alan ilk sporcu olarak tarihe geçti. Elinde sıkı sıkı sarıldığı oyuncak ayısı ve madalyaları… Ona sporun dışında sinema sormuşlardı. En beğendiği aktör kim diye? “Alain Delon” demişti, utanarak… 1980 Moskova’da, o, artık genç bir kızdı ama yine şampiyon oldu. 2 altın, 2 gümüş madalya almayı başarmıştı.

Fakat, Romanya ‘Demir Perde’ ülkesiydi. Kapalıydı. Nadia, şampiyonluğu sadece iki gün kutladı. Ve çalışmaya devam etti. Artık gösterilerde görebiliyordu dünya, Nadia’yı… Onunla görüşmek isteyen gazeteciler, Romanya’ya gitmek zorundaydı. Yurt dışına çıkması yasaktı. Dışarda olup bitenlerden hiç haberi yoktu. Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nde, ona görev verdiler. Yurt dışında toplantıya çağrıldı. Nikolay Çavuşesku’nun demir yumruğu, ona izin vermedi. “Gidemezsin, ülke dışına” dediler. Çok üzüldü, derinden yaralamıştı bu davranış, onu… O zaman kararını verdi. Çok sevdiği ülkesinden ayrılmalıydı.

Her şey iki gün sürdü. Ona yol gösteren kişiler, Viyana’da, ABD Büyükelçiliği ile temas etmesini sağladılar. 48 saatlik kaçış planında, yokluğu fark edilmemişti. ABD, onun gibi sporcuyu reddetmezdi. Derhal aldılar ve Amerika’ya götürdüler. Sonra ne oldu? Aralık 1989’da, Nikolay Çavuşesku’nun komünist rejimi, halk tarafından devrildi. Onun zamanında çok insan kaybolup gitmişti. Gaddardı. Acıması yoktu. Doğu blokundaki rejimlerin yıkıldığı yıllarda, kanlı bir şekilde indirilen tek lider oldu. Bir gecede yargılandı ve eşi Elena Çavuşesku ile beraber kurşuna dizildi. BUGÜN, mezarları bile yan yana değil. Bükreş’in iki ucunda… Nadia ise özgür ve mutlu… Artık istediği her yere gidip, jimnastiğin prensesi olarak seminerlerini veriyor…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir