‘Gol pasını verirken, Galatasaray savunması ne yapıyordu?’

İki takımın, ligin az net pozisyon veren yapıları olunca, kale önlerinde heyecanlı anlar yaşamamızın kolay olmadığını biliyordum. Ama maç öyle geçmedi.

Son 4 maçta Galatasaray, 1 galibiyet almıştı Konyaspor karşısında. Özellikle, Konyaspor’un yerleşik savunması arasında oyuncuların çoğalıp, geçişlerde çabuk olmaları gerekiyordu. Çünkü Diagne, uçan santrfor tipi bir oyuncu değil. Kendisine iyi servis ve konfor gerekiyor. Yoksa kaybolan bir oyuncu izliyorsunuz.

Galatasaray, ilk yarı boyunca yüksek baskı ve hücumda hareketlilik önünde, bekleneni veremedi. Sebep, Galatasaray değil sadece. Konyaspor’un rakibini iyi analiz etmesi ve takım boyunda başarılı olmasıydı.

Belhanda’dan tehlikeli bölgelere önemli paslar bekliyorum. Bu girişim sadece bir orta ile oldu ilk yarıda.

Bu tarz maçlarda duran toplar altın madeni değerinde olur. Ömer’in serbest vuruşu, Diagne’nin istediği toplardan biriydi ama net pozisyonu kaçırdı. Arkasından yenen gol. Skubic iyi hazırladı. Daci attı.

Galatasaray’ın yediği bu gol sadece defans hatası değil, takım savunmasının eksikliğiydi. 2 gol – 4 asistle oynayan Skubic bu kadar rahat kalmaz bence.

‘Diagne’ye servis lazım’ düşüncem haklı çıktı. Oğulcan “Lütfen bu gol olsun” dedi verdiği pasla; 1-1 oldu.

Ev sahibi, ikinci yarıya golle başladı. Daci golü atana kadar, Guilherme gol pasını verirken, Galatasaray savunması ne yapıyordu? Bunu sorgulamak gerekir. Sonra uğraş, dur.

Savunma güvenliğini bırakıp çıkınca, Konyaspor’un ani atakları ile giden maç. Diagne mükemmel penaltıcı değil. Penaltı tekrarı olmasa maç kaybedilirdi derken Luyindama, yaptığı penaltı ile takımını imha etti. Uğur’un golü ve Kravets’in finali. Sonra Oğulcan ile 4-3 oldu fakat süre yetmedi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir