Lord Bendtner’in kariyerini mahveden kumar bataklığı! 90 dakikada 400 bin Pound kaybetti…

Arsene Wenger’in ‘olacak mı olmayacak mı?’ kararsızlığını en çok yaşadığı isimlerden biri: Nicklas Bendtner… İngilizlerin ‘Lord’ lakabıyla uzun yıllar eğlendiği Bendtner genç yaşta düştüğü kumar bataklığını ve saplantılarını anlattı.

DERLEYEN: ÜMİT GENÇ | Arsenal ve Danimarka’nın çok şeyler beklediği ancak futboldan çok erken kopan Nicklas Bendtner kariyeri ile ilgili yaptığı büyük hataları ve yolunu nasıl kaybettiğini çok samimi şekilde anlattı.

The Guardian’da yer alan özel röportajda adeta içini döken ve parayla gelen şöhretin kurbanı olduğunu söyleyen Nicklas Bendtner’in çarpıcı hikayesi şoke edecek bir anıyla başlıyor.

‘MASAYA OTURAMAYACAK KADAR SARHOŞTUM’

Danimarka’nın FC Kopenhag takımında yetişen, ardından Arsenal ve Juventus gibi dünya devlerinde de forma giyen Nicklas Bendtner hayatının odak noktasına oturan ve kariyerini mahveden kumar alışkanlığını anlatmaya şu sözlerle başlıyor;

”2011 yazında bir sabah saat 3 civarında henüz 23 yaşındayken ve uluslararası üne sahip bir futbolcuyken Londra’daki en sevdiğim kumarhaneye gittim. Masaya oturamayacak kadar sarhoştum. Rulet oynuyordum. Kırmızı, siyah, kırmızı, siyah. Ne kadar zor olabilir? 90 dakikada 400 bin Pound param yok oldu. Banka hesabımda limit kalmamıştı. Kendimi kaybetmiştim. Şansım dönmezse iflas ediyordum. Yüzüme su çarparak gevşedim sonra bir kasiyer bulup 50 bin poundluk bir fiş daha aldım”

‘O ÇOCUĞUN KAFASINA ÇEKİÇLE VURMAK İSTİYORUM’

Bu korkunç hikaye Bendtner’in otobiyografisinde de anlattığı genç bir futbolcunun Premier Lig’in boş ihtişamı ve zenginliği tarafından baştan çıkarıldığında nerelere varabileceğinin en büyük kanıtı.

7 yıl sonra Bendtner, Danimarka’nın 2018 Dünya Kupası kadrosuna veda ettikten sonra pişmanlığını şöyle dile getirecekti;

”Parayla gelen yaşam tarzına çok düşkün oldum. Geçmişe gidip o genç çocuğun kafasına çekiçle vurmak istiyorum. Ne kadar özel ve ilgilenmesi gereken bir şeye sahip olduğunu ona göstermek istiyorum”

Şimdi Kopenhag’da bir koltukta kitabını yazmasına yardımcı olan Danimarkalı gazeteci arkadaşı Rune Skyum-Nielsen ile birlikte otururken nihayet yaptığı hatalardan ve aldığı derslerden pişmanlık duyan Bendtner şu cümleleri kullanıyor;

”Kariyerimi daha olumlu bir şekilde değerlendirmediğim için kesinlikle pişmanlık duyuyorum. Geriye dönüp baktığımda çok incitici ve konuşması zor anlarım oldu. Ama kendimi övdüğüm başka bir spor biyografisi yazamadım. Neyse ki Rune’a tamamen güvenerek kendimi açtım ve bunu yapmanın tek yolunun tam anlamıyla bir dürüstlük olacağını söyledim”

ŞANSLIYDI AMA BU DENEYİM ONU SARSMIŞTI

Bir futbol maçı süresinde 400 bin Pound kaybettikten sonra nasıl hissettiği sorulan Danimarkalı yıldız şu cevabı veriyor; ‘‘Aşağı yukarı beş parasız kaldığınızda şunu düşünüyorsunuz; durmalıyım. 400 bin Pound düşürmüştüm aslında ama bir kısmını geri kazandım.”

Bendtner o gece şafak sökerken zararını 20 bin Pound’a kadar düşürmüştü. İnanılmaz derecede şanslıydı ama bu deneyim onu çok sarsmıştı.

”Benim için bile çok riskliydi. Bu rüyayı bozmama yardımcı olan beni uyandırma çağrısıydı. Parayı gösteriş yapmak için kullanan biri hiçbir zaman olmadım. Başlangıçta yaptığım şey daha çok eğlence ve sevdiğim insanlarla birlikte olmaktı.”

Kumarhane deneyimlerini bir tutku olarak yorumlayan Bendtner bu bağımlılığı şu sözlerle özetliyordu;

”Sakatlandığımda ya da sahadaki heyecan duygumu kaybettiğimde kumar bana adrenalin verdi. Risk ne kadar yüksekse adrenalin de o kadar yüksek. Bu yüzden çok yüksek bahisler için gidiyordum”

PREMIER LİG’İN EN HIZLI GOLÜ

Bendtner bu hikayeden 4 sene önce 19 yaşındayken en büyük adrenalin patlamasını yeşil sahalarda yaşamıştı. Oyuna girdikten saniyeler sonra Cesc Fabregas’ın kornerinde kafayı vurarak Tottenham’a karşı galibiyet golünü attı. Bendtner, bu kafa vuruşuyla, bir yedek oyuncu tarafından Premier Lig’de atılan en hızlı gol rekorunu kıracaktı.

Bu yıldız oyuncu için tarif edilmesi imkansız bir andı. Arsenal’a %100 olarak katılmak gibiydi. İlk Premier Lig golünü az önce atmıştı ve bu gol Tottenham’a karşı olduğu için daha iyi bir başlangıç olamazdı.

Bu başlangıç Arsene Wenger’i Bendtner’in Arsenal için kilit bir oyuncu olma yeteneğine sahip olduğu konusunda ikna ediyordu.

ALAY KONUSU OLAN LORD BENDTNER

Yeteneğiyle 16 yaşında Arsenal’a katılmak için Danimarka’dan ayrıldığında kendine inanan ve hak ettiği başarıyı yakalama duygusuyla hareket eden o çocuk yerini daha sonra yüksek yaşam zevkine saplanarak alay konusu olan ‘Lord Bendtner’e bırakmıştı.

Kopengah yakınlarındaki Amager adasında büyüyen Bendtner’in oradaki her çocuk gibi fırsatları sınırlıydı. Ancak o yine de gurur duyarak bahsettiği evini şöyle anlatıyor;

”Amager alt sınıflar içindir ve her zaman Kopenhaglılar tarafından küçümsenen bir yer olmuştur. Kanalizasyon sistemi nedeniyle ada 1970’lere kadar tuvalet atıklarını boşaltmak için kullanılmış. Bu yüzden ‘Bok Adası’ olarak adlandırıyordu. Amager’de oldukça zor bir yaşam vardı ama insanlar birbirlerine yardım ederdi.”

BUZDOLABINDAKİ KURALLAR

Karamsar çevresine rağmen genç Bendtner kendini yok etmenin yasaklı olduğu bir ailede büyüdü. Çocukken buzdolabının üzerinde ‘Bendtner ailesinin 15 kuralı’ yazılı bir liste asılıydı.

Birinci kural: ‘Özel biri olduğunu düşünmelisin’

İkinci Kural: ‘İstediğini yapabileceğini düşünmelisin’

BABASI ONA HATALARINDA HEP BAŞKALARINI SUÇLAMAYI ÖĞRETTİ

Yine de babası ona iyi bir örnek teşkil edemedi. Bendtner, bir gol kaçırdığında, bunun kendi hatası olmadığına gayet samimi bir şekilde inanıyor, eğer sahada işler iyi gitmiyorsa, ona göre bu hep başkalarının suçuydu. Böyle bir kafa yapısının anormal olduğunu düşünebilirsiniz ve bir noktaya kadar da haklısınızdır. Ama bu babasının ona aşıladığı bir davranış biçimiydi. Bendtner hatalarında her zaman başka birilerini suçladı. Bu düşünce onu en iyiyi ve doğruyu bilme konusunda çarpıttı. Bu yüzden hala ‘özür dilemek’ üzerine çalıştığı bir konu. Çünkü bu ona doğal bir şey gibi gelmiyor.

‘PARA BÜYÜDÜĞÜNDE BABAM ZAYIFLADI’

Babasıyla olan diyaloğunu şöyle anlatıyor Bendtner;

”Babamın sevgisini gerçek anlamda deneyimlediğim zamanlar futbolda başarılı olduğum zamandı. Bu kendine inanmak ve ödüllendirilmenin bir yoluydu. Her zaman arkamı kollayan şaşırtıcı bir babaydı. Ama yöntemi her zaman doğru değildi. İlk kez profesyonel olduğumda ilişkimizdeki dengeyi bozacak şey çok para kazanmam oldu. Para büyüdüğünde babam zayıfladı. Onunla uzun yıllardır konuşmadım.”

Arsenal yıllarında çılgın partiler vermesi ve parasını boşa harcama konusunda oldukça cömert olan Bendtner’e şu soru soruluyor;

Arsene Wenger son derece zeki ve şefkatlidir anacak sana yardım etmek için daha sert bir yol izleyebilir miydi?

Bendtner bu soruyu, ”Zor, çünkü sadece bir kişiye odaklanmak için zaman ayıramadı. Geçmişimde güçlü bir figürüm olsaydı, bu fark yaratabilirdi. Ama Wenger ile iyi bir ilişkimiz vardı ve ona çok büyük saygım var. Onu hiçbir şey için suçlamıyorum. Her zaman dürüsttü ve yaptığımın gurur duyulacak şeyler olmadığının farkında” şeklinde yanıtlıyor.

‘BİR SONRAKİ BÖLÜME HAZIRLANIYORUM’

Danimarkalı Bendtner artık 32 yaşında. Covid salgını öncesi Çin Ligi’nden gelen teklifi kabul etmenin eşiğindeydi. Potansiyelini ortaya koyamamasından pişmanlık duymasına rağmen futbola olan tutkusunu hala koruyor. Ancak onun için her şey oğlundan sonra geliyor. Bu sevgiyi de şu sözlerle anlatıyor;

“Dürüstçe söyleyebilirim ki oğlumun doğması ve onunla zaman geçirmem dışında hiçbir şey bana futbol oynamaktan daha büyük zevk vermiyor. Bir fırsat daha çıkarsa bakarım ama covid varken artık zor. Bir sonraki bölüme hazırlanıyorum”

Danimarka’da oldukça popüler olan Bendtner, şimdilerde kız arkadaşı Philine Roepstorff ile bir realite televizyon programına katılıyor. Dokuz aydır devam eden programı insanların çok sevdiğini söyleyen Bendtner, ”Çünkü tıpkı kitabımda olduğu gibi mükemmel bir hayat değil dürüstlük gösteriyoruz. İnişler ve çıkışlarla doğru bir ilişki gösteriyoruz” diyor.

Bir yandan da teknik direktör olmaya hazırlandığını söyleyen Bendtner Aralık ayından beri bu tutkusunu gerçekleştirdiğini ve kursa gittiğini açıkladı.

‘DÜŞLERİM VE MUTLARIM VARDI. DAHA FAZLASINI YAPABİLİRDİM’

Oyuncu olarak yaptığı hataların genç futbolcuları yönetmesinde yardımcı olabileceğini söyleyen Bendtner, ”Sanırım güçlü yönlerimden biri olacak. Kendim deneyimlediğim gibi, insanların hayatlarında nerede olabileceğinin farkına varacağım. Ayrıca bazı büyük menajerlerin yanında oynadığım için şanslıyım, bu yüzden belki bazı açılardan bir adım öndeyim”

Sıkıntılı geçmişiyle barış içinde olan Bendtner’ın hayatını şu cümlelerle özetleyip bitiriyor;

”Evet, başardığım şeyle gurur duyuyorum ve heyecan verici bir hayat yaşadım. Sadece 32 yaşındayım. Yaşayacak çok daha fazla günüm ve ulaşmaya çalıştığım birçok hedefim var. Sona gelen çoğu profesyonel futbolcu gibi, buna bakmanın en iyi yolu, hayatımın hala üçte ikisinin önümde olması”

Şimdi söylediklerini geçmişte duysaydı neleri başaracağı sorulan Bendtner özlem dolu şu sözlerle bitiriyor;

“Düşlerim ve umutlarım vardı. Daha fazlasını yapabilirdim.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir