Beşiktaş’ta forma giydiği kısa süre içerisinde gönüllerde taht kuran Pascal Nouma, Sözcü Gazetesi Beşiktaş Muhabiri Ali Aydın’a özel bir röportaj verdi. Fransız doğumlu eski futbolcu, yaşanan pandemi ve son günlerde George Floyd’un öldürülmesiyle dünya gündemine bu kez çok sert biçimde oturan ırkçılık hakkında konuştu. Nouma ayrıca Beşiktaş’ı da es geçmedi!
Beşiktaş’a transfer olduğu 2000 yılından sonra hayatı değişti. Siyah-beyazlı taraftarların sevgilisi haline geldi ama rakiplerin de nefretini çekmedi. Unutulmaz goller attı, uğruna tribünlerde ‘Hepimiz zenciyiz’ pankartı açıldı. Başka takımlara transfer olsa da sonunda Türkiye’den kopamadı. Bizden biri haline gelen Pascal Nouma, SÖZCÜ HaftaSonu için Ali Aydın’ın sorularını yanıtladı…
Ali Aydın: Öncelikle nasılsın, bu zor günleri nasıl geçiriyorsun?
Pascal Nouma: Eve kapanmak yordu, pek bir şey yaptığım söylenemez. Yemek işini fazla kaçırdık; herkes gibi kilo aldım, şimdi vermek için çalışacağız. İnşallah bugünler de geçecek. Tabii çocuklardan uzak kalmak da etkiledi ama her şey yoluna girecek, ben inanıyorum.
A.A: COVİD-19 dünyada olduğu gibi Türkiye’yi de etkiledi…
P.N: Sağlık önlemleri olarak Türkiye iyi bir sınav verdi. İnsanlar kurallara uydu, erken önlem alınması da bunda etkili oldu. Ekonomik yönden ne olacak bekleyip göreceğiz. Herkes zor günler geçiriyor, inşallah ekonomi de rayına oturur.
A.A: Bundan sonra futbol eskisi gibi olur mu?
P.N: Sadece futbol değil, hiçbir şey uzun bir müddet eskisi gibi olmayacak. Buna alışmaya başlamalıyız. Futbolda kulüpler ciddi darbe aldı, futbolcular da bundan etkilenecek doğal olarak. Şu anda maaş kesintilerine gidilse de ileride tekrar aynı seviyelere çıkar diye düşünüyorum. Altyapıya geri dönüş başlayacak. Bunun için de sabır lazım.
A.A: Futbol oynadığın dönem aklına gelince neler hissediyorsun?
P.N: Çok özlüyorum, hem de çok… Artık taraftarım, kongre üyesiyim ve ilk defa gittim oy attım. Maça gittiğimde eski günler geliyor gözümün önüne, hüzünleniyorum… Onun için futbolculara tavsiyem giydikleri formanın, yaşadıkları anın değerini bilsinler.
A.A: Beşiktaş’ta en çok neyi özledin?
P.N: Tek kelime yeter; her şeyi!
A.A: Tekrar Beşiktaş’ta görev almayı düşünüyor musun? Nasıl bir görev yapmak istersin?
P.N: Beşiktaş’ta 1.5 sezon oynadım. Efsane bir takım… Taraftarlar benim iyi bir futbolcu olmamı sağladı, bana çok yardımcı oldular. Onlar sayesinde hep hatırlandım, çok teşekkür ederim. Beni çok mutlu ettiler. Bir gün Beşiktaş içinde bir görev verilirse, dünyanın en mutlu insanı olurum.
A.A: Vodafone Park’ta oynamak ister miydin?
P.N: Yeni stat çok güzel. İnönü Stadyumu Beşiktaş’ın kalbi… Bizim zamanımız gibi değil, bana göre şimdi Vodafone Park’ta iyi bir futbolcu olmak daha kolay. Çünkü olanaklar çok değişti. Her şey çok gelişmiş. Beşiktaş’a ilk geldiğim yıllardaki futbolumla olmak isterdim. 2000-2003 en çok gol attığım yıllar. Çok şey değişti…
“PROTESTOLARDAN DERS ALINMALI”
A.A: Irkçılıkla mücadele konusunda simge bir isimsin. Beşiktaş da George Floyd için destek mesajı yayımladı…
P.N: Ben, Türkiye’de hiç kimseden ırkçı yaklaşım görmedim, ne halktan ne polisten… Başka ülkelerde ise maalesef bu var. Artık insanların gözünü açması lazım. Ten rengi önemli değil, iş kalpte bitiyor. Siyahlarda kötü insan yok mu; var. Beyazlarda, sarı ırkta yok mu; var… Ama insanları ötekileştirmek, ezmek, hakir görmek beni öfkelendiriyor. Bunun hemen biteceğine de inanmıyorum, yeni nesli eğitmek, bilinçlendirmek lazım. Özellikle ABD’de polislerin siyahlara karşı sert tutumlarını herkes biliyor. Bu protestolardan artık gereken dersi çıkarırlar, belki ibret alırlar…
“FUTBOL AİLEMİZDE BİR VİRÜS”
A.A: Oğlun Noah futbol oynuyor. Beşiktaş’ta forma giymesini ister misin?
P.N: Evet; oğlum futbolcu, babam da futbolcuydu. Bizim ailede güzel bir virüs bu. Öncelikle oğlumun en önce ne yapıyorsa onu severek yapmasını isterim. Keyif almasını isterim. Gelecekte bir Fransız kulübünde futbolu öğrenmesini isterim. Noah’ın Beşiktaş’ta oynaması benim hayatımın rüyası olur. Hatta 21 numarayla oynarsa benim için ve birçok insan için inanılmaz olur.
KIEV MAÇINI UNUTAMIYOR: O GOL İNTİKAMDI!
“İlk maçtan son maça kadar hepsi özeldi Beşiktaş’tayken. Büyük savaştı her maç, taraftarları hayal kırıklığına uğratamazdım. Beşiktaş formasını her giydiğimde gergin oluyordum. Bana hissettirdikleri açısından özel golü Dinamo Kiev’e atmıştım. Lucescu bana güveniyordu, İlhan Mansız oynamıyordu. Bir asist yaptım ve inanılmaz bir gol attım. Çok iyi hissettim çünkü bu maçtan 4-5 ay önce hastanedeydim. Tedavi gördüm. Ve bazıları ‘Pascal bir daha futbol oynayamaz, oynarsa ölür’ diyorlardı. O maç ve attığım o gol adeta bir intikam olmuştu.”
“SERGEN HOCA BAŞARILI OLACAK”
Pascal Nouma, Beşiktaş’ta birlikte top koşturdukları Sergen Yalçın’a yürekten inanıyor. Genç çalıştırıcıya destek çıkan Fransız futbol efsanesi, şunları söyledi: “Sadece ben değil, bütün taraftarlar bekliyordu Sergen’i. Türk futbolunda çok başarılı bir isim. Sergen gibi biri varken neden yabancılara bir sürü paralar verildiğini anlamıyorum.
Sergen çok iyi çalışıyor ve bence takımı değiştirdi. Kesinlikle çok başarılı olacak. Ona bir şey söylememe gerek yok çünkü o ne yapması gerektiğini biliyor.” Pascal Nouma, Sergen Yalçın’ın imza törenindeki ilgiyi ise şu sözlerle yorumladı: “İmza törenine çok kişi geldi. Tüm Türkiye’de olunabilecek en iyi takım Beşiktaş… Beşiktaş için çok mutluyum. Sonunda Sergen evine döndü ve çok başarılı işler yapacaktır.”
“BEŞİKTAŞ YENİLİNCE SAKLANIYORUM”
“Beşiktaş’ta unutmak istediğim özel bir maç yok. Bu açıdan hem benim oynadığım hem de kariyerimden sonra seyrettiğim ve kaybettiğimiz tüm maçlar bu klasmanda. Ben Beşiktaş’ın her şeyi kazanmasını bekliyorum. Yenildiğimiz zaman saklanıyorum ve istemiyorum kaybetmesini.”
“GALATASARAY DERBİSİ DAHA ZORLUYDU”
“Bütün takımlara karşı hırslıydım ama derbilerin anlamı Türkiye’de, herkes bilir ki savaş demektir. Benim zamanımda derbiler inanılmazdı. Galatasaray derbisinde bütün hafta uyuyamazdım. Bence Fenerbahçe derbisi, Galatasaray derbisinden daha az zorluydu.”