Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi

Fenerbahçe, kağıt üzerinde net bir şekilde favori olarak çıktığı Beşiktaş karşısında hem skor hem futbol hüsranı yaşattı.

Maçın ilk düdüğünden son anına kadar sahanın her alanında ne yaptığını bilen ve galibiyete inanan tek bir takım vardı, Beşiktaş. Sergen Yalçın dersini çalışan çalışkan öğrenci izlenimiyle saha kenarında takımını yönetirken, Erol Bulut ise tam tersi görüntüdeydi. Fenerbahçe, topu tamamen rakibine verdi. Orta sahada Beşiktaş yakaladığı pas trafiğini inanın antrenmandaki 5’e 2’lerde bu kadar rahat yapamıyordur. İlk yarıda bir ara Fenerbahçe yarı sahasından tam 15 saniyede top çıkarabildi, hem de baskının olmadığı bir anda. Bir takım ne kadar yavaş oynayabilir, en güzel örneğiydi.

İŞTE O ZAMAN ‘BEN NE YAPTIM’ DEMİŞTİR

Aslında Trabzonspor maçının ilk yarısından bir tık daha kötüydü Fenerbahçe. O maçta Erol Bulut yaptığı müdahaleleri Beşiktaş karşısında da ikinci yarıda yapar beklentimiz boşa çıktı. Cisse’nin oyundan çıkmasını izah edecek tek bir futbolsever göremedim. İlk yarı iyi oynayan tek futbolcu yokken, gol atarak moral kazanmış bir santrfor 2-1 gerideyken nasıl kenara alınabilir. Beşiktaş 10 dakika sonra 10 kişi kaldı işte o zaman Erol Bulut “Ben ne yaptım” demiştir, ama iş işten geçmişti.

Caner Erkin ve Serdar Aziz’in ilk 11’de olmaması da yanlıştı. Rakibin sağ kanadı tehlikeli diye Caner kenarda oturtuldu. Fenerbahçe böyle önlem almaz, gerekirse rakibine “Bu takımın sol beki tehlikeli, ona göre sağ kanadımızı kuralım” diye önlem aldırır. Zaten bu tercihle ilk imtiyaz verildi maç başlamadan. Bir takımın stoperi de bu kadar değişmez. Elinde Serdar Aziz gibi ligin en üst düzey tecrübeli stoperi varsa o oynar. Serdar, Aboubakar’la daha iyi mücadele ederdi.

“Fenerbahçe’nin sezon başından beri oyun planı net bir şekilde nedir?” diye sorsak, sanırım kimse cevap veremez. Sorun da burada zaten, sarı-lacivertlilerin bir oyun planı yok varsa da işe yaramıyor. 10 hafta geçti. 18 transferin bir araya gelip oynaması kolay değildir ama 4 ay oldu. Halı sahada bile bilmediğiniz adamlara 4 maç oynadıktan sonra bir oyun felsefesi belirlersiniz. Fenerbahçe bu sezon attığı 20 golün 12’sini duran toptan kaydetti. Haftalardır akan oyunda pozisyon sıkıntısı derken, Erol Bulut’un bunun üzerine çözüm üretememesi üzücü.

EROL BULUT İNANILMAZ SAKİNDİ

Beşiktaş 10 kişiyken bile oyun felsefesini sahaya yansıttı. Fenerbahçe, eksik rakibi karşısında Mert Hakan’ın altı pastan kaçırdığı gol dışında pozisyona giremedi. Beşiktaş ise 10 kişiyle iki gol attı. Kenarda Sergen Yalçın ilk dakikadan itibaren derbinin atmosferini yaşadı. En az oyuncuları kadar yoruldu, hakeme itiraz etti vs. Ama Erol Bulut inanılmaz sakindi, takımı sahada tepki vermezken kenardaki bu duruş da iyi bir görüntü değildi.

Maçın hakemine gelince, hafta boyunca özellikle Beşiktaş cephesinden ciddi algı yapıldı. Genç bir hakem baskı altına alındı ve çok kötü maç yönetti. Skora doğrudan etki etti. Beşiktaş’ın attığı ikinci gol öncesi Cisse’ye yapılan çok net faul. Maç içinde yaptığı hatalar, Fenerbahçe’den Mert Hakan’ı atamaması… Bunların hepsi belki tolere edilebilir ama son dakikada Josef’in ayak kırmaya gelen pozisyonuna kırmızı çıkarmıyorsan, gençken bu işi bırakmalısın. Böyle bir akıl tutulması nasıl olabilir, inanılır gibi değil.

SEYİRCİ OLSAYDI FUTBOLCULAR SOYUNMA ODASINA ISLIKLARLA GİDERDİ

Fenerbahçe 15 yıl sonra rakibine yine aynı skorla yenildi. Beşiktaş yine 10 kişiyken kazandı. Fark neydi, o maçı hatırlayanlar biliyor. Fenerbahçe 2005’te kalecisiz takımı yenemezken, soyunma odasına taraftarının alkışıyla gitti. Çünkü inanılmaz iyi bir futbol oynamıştı. Sezon sonu da zaten taraftara güven veren o futbol, şampiyonluk getirdi. Dün ise tribünde seyirci olsaydı, soyunma odasına teknik heyet ve futbolcular ıslıklarla giderdi. Çünkü Fenerbahçe futbol oynamadı, 10 kişi rakibi karşısında mücadele etmedi. Kısacası aslında perşembenin geleceği çarşambadan belliydi atasözü net bir şekilde Fenerbahçe için hayata geçti. Teknik heyet acilen ya oyun planını değiştirmeli ya da yeni bir felsefeyle takımı sahaya sürmeli.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir