‘Şans yanında olmasa…’

Süper Lig’in 20. haftasında, Sergen Yalçın’ın takımın başında çıktığı ilk maçta Beşiktaş’ın deplasmanda Çaykur Rizespor’u 2-1 mağlup ettiği karşılaşmayı spor yazarları yorumladı.

Bahadır Çokişler (Sözcü): Beşiktaş’ta göze batan en büyük sıkıntı elbette kale ve defans oldu. İleride top tutması gerekenler beceriksiz. Burak’ın golü dışında ofansif oyuncuların forveti beslediklerini söyleyemem, top hakimiyetleri yetersiz. Beşiktaş’ın şans, dün gece yanında olmasa Caner-Vida-Karius’un uyumsuzluğu 3-1 yenilmesine neden olurdu. (Rize’nin beraberlik golü, Skoda’nın fırsatçılığı, Karius’un Aminu’nun yakaladığı fırsatta yaptığı zamanlama hatası)

Ali Ece (Fanatik): İlk 45’te 5 dakikada 5 kez rakip yarı alanda top kazanılmasını sağlayan karşı pres gücünün azaldığı 2. yarıda Gökhan Gönül, sezon başından beri ligde hiçbir Beşiktaş sağ kanadının yapamadığını yaparak usta işi bir gol katkısı yaptı. Atiba ilk golün asistini yaptığı gibi 2. yarıda sakat sakat oynamasına rağmen takımı ayakta tuttu. Aminu karşı karşıya pozisyonda kaçırmasa ne mi olurdu? Bir zahmet Karius, yenilen golde kaleci olduğuna dair biraz olumlu sinyal verse ne olurdu ise o olurdu!

Cem Dizdar (Fanatik): Rizeli futbolcularsa sanırım kaçırdıkça ‘Nasılsa atacağız’ diye düşünmüş olmalılar ki kaçırmayı sürdürdüler. Nihayetinde ilk golde olduğu gibi bir kez daha çoklu hücuma kalkıp sonuç aldılar. Beşiktaş ikinci yarıda keskin bir düşüş yaşamış olmasına rağmen rakibin kaçırdıklarına bağlı olarak maçı kazandı. Rize çoğunlukla söylendiği gibi bu kez ‘basit goller yemedi’ ama sormak gerek o basit golleri nasıl oldu da atamadı? Ve Beşiktaş, bunca yaşanana rağmen o pozisyonları nasıl oluyor da rakibe veriyor?

Adnan Dinçer (Cumhuriyet): Rizespor’un 2. yarıdaki gayreti ve baskılı oyunu, bir ustanın sahaya çıkıp attığı müthiş golle son buldu. Gökhan Gönül’ün golü, Beşiktaş’ın 2. yarıdaki tek şutuydu. Oyunu özetlersek; Beşiktaş daha becerikli ve şanslı, az şut atan görüntüsünü Rizespor’un kaçırdığı goller ve boş kaleye vuramadığı toplar nedeniyle kazandı. Yani ustaların vuruşlarının gol olması Beşiktaş’a 3 puanı getirdi. Sergen Yalçın da kulübede büyük olasılıkla bir ‘ohh’ çekti. Arcak kadrodaki eksiklikler yine sırıttı.

Serkan Akcan (Fanatik): İlk 9 içinde en çok gol yiyen takım Beşiktaş. Vida-Ruiz ile Vida-Karius arasında iletişim problemi o kadar derin ki son 7 maç olduğu gibi yine gol yediler. Hem de öylesine basit bir gol ki, takımın tüm özgüvenini kıracak cinsten. Beşiktaş, savunması bu kadar hata yapıp, hücumu böylesine dağınıkken Rize deplasmanından 3 puanla dönüyorsa ilk günden işi futbolla değil şansla izah etmek en doğrusu. Fakat ne olursa olsun haftalardır maç kazanamayan bir büyük takımın birden şahlanmasını beklemek imkansız.

İbrahim Yıldız (Habertürk): Sergen ilk maçında galibiyetle tanışarak, taraftarına umut oldu elbette. Kötü gidişe dur diyebilmek için bu maçın kazanılması mutlaktı. Sonuç, mutlu bitti. Şunu da belirtmek gerekir ki, Sergen’in elinde sihirli bir değnek yok. Elinden geldiğince, oyunculara moral veren konuşmalar yapacaktır. Eldeki kadro öyle yabana atılacak isimler değil. Gökhan, Caner gibi savunmada canını dişine takan iki oyuncu var. Atiba gibi, her zaman hazır bir isim sahada. Burak Yılmaz da elde olunca işler çok zor değil.

Orhan Yıldırım (Fanatik): Görkemli bir tören ile takımın başına geçen Sergen Yalçın, ilk maçını kazanmasını bildi. Özellikle ikinci yarı büyük sıkıntı yaşayan Kartal, kenar yönetiminin sihirli dokunuşları ile taktiksel anlamda üstünlüğü ele geçirip, kazanmasını bildi. Karadeniz’in soğuk akşamında başlayan maçta, gözlerimiz bir sahada, bir kulübede kaldı. İlk maçına çıkan Sergen hoca hiç oturmadı. Takımına sürekli ‘ileri, ileri’ diye talimatlar verdi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir