Şükrü Genç: ‘Galatasaray’ı ben kurtardım’

Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Sözcü HaftaSonu’nda Galip Öztürk’e özel bir röportaj verdi.

Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, 1954 yılında Giresun’un Şebinkarahisar ilçesinde doğdu. Kabataş Erkek Lisesi’ni ve İTÜ İnşaat Fakültesi Bölümü’nü bitiren Genç, 29 Mart 2009’dan bu yana Sarıyer Belediye Başkanı. Sarıyer’de üç dönem üst üste seçilen ilk belediye başkanı olan, evli ve 3 çocuk babası, 5 de torun sahibi Genç’le siyaset değil spor konuştuk.

AMATÖR KÜMEDE FUTBOL

“Gençliğimde İstanbul Amatör Küme’de oynadım. O dönemde 3. Lig yoktu. 1 ve 2. Lig’den sonra gelen Amatör Küme bu yüzden çok önemliydi. Profesyonel kariyerlerini noktalayan birçok futbolcu ağabeyimiz bu ligde oynuyordu. Mesela Türkiye’nin gelmiş geçmiş en iyi kalecilerinden Varol Ürkmez. Hatta o dönem Amatör Küme’nin en iyi santrforlarından olan bir arkadaşımız, Varol ile göz göze gelince eli ayağına dolaşmış,  penaltıyı kaçırmıştı.”

ALMANLAR BİZE ACIMIŞ!

“Amatör Küme’de o dönem imkânlar çok kısıtlıydı. Topun ağırlığı çamur nedeniyle 10 kilograma ulaşırdı. Şu dönem Karagümrük’e ev sahipliği yapan stat, Şeref Stadı ve Paşabahçe’nin sahası berbattı. Paşabahçe’de bir maça çıktık. Galatasaray’ın Avrupa karşılaşmasını izlemek için çocukluk arkadaşlarım Almanya’dan gelmişti. Yanlarında Almanlarla birlikte bizim maçı da takip ettiler. O çamur deryasını görünce Almanlar bize acımış.”

İLGİLİ HABER Diego Maradona`ya çalım atan adam: Şevket Candar Diego Maradona`ya çalım atan adam: Şevket Candar

BABAM “TOP GÜNAH” DEDİ

“Beşiktaş’ta kalecilik yapmış Muammer Ağabey, rahmetli babama (Abbas Genç), ‘Şükrü’yü Beşiktaş’a götüreyim. Orada oynasın’ demiş. Babam ise ‘Top günah’ diyerek izin vermemiş. Ben Kabataş Lisesi’nde okuyordum ve antrenmanlarımızı da Şeref Stadı’nda yapıyorduk. Bizden sonra Beşiktaş’ın idmanı vardı. Sanlı Sarıalioğlu, Yusuf Tunaoğlu gibi yetenekleri izlerdim.”

“Boğaziçi Üniversitesi’nde çalışıyordum. O dönem bir personel takımı kurduk. Bizden 6-7 kişi, İdari Bilimler’den bir o kadar Amatör Küme’de oynuyordu. Onlarla maçlarımız Fenerbahçe-Galatasaray derbisi gibi oluyordu. Kimse derse girmez bu karşılaşmayı izlerdi. Mesela kulakları çınlasın bir Aydın Ağabey vardı. Hagi gibi adrese teslim pas atardı. Biz çok koşardık o ise az. Biz onun boşluğunu doldururduk o da bizi paslarıyla oynatırdı.”

“KUM TORBASIYLA ZIPLA”

“Bursaspor’dan ‘Sarı İs- mail’ olarak bilinen İsmail Ağabey antrenörümüzdü. Ben stoperdim. Antrenmanda ayaklarıma kum torbalarını bağlar sonra sırtıma çıkar “Haydi zıpla Şükrü” derdi. O antrenman sayesinde maçlarda rakiplerin çok daha üstüne zıplayabiliyordum. Maçlar bitince duş elbette yoktu. Saha buz, düştün mü her yerin yara. Stat dışında buzlu suyla elimizi yüzümüzü yıkardık. Çamurlu çamurlu otobüse binmemek için.”

“BİR SÜRÜ YETENEK GİTTİ”

“Sahaların kötülüğü, imkânların yetersizliği yüzünden bir sürü arkadaşımız ziyan olup futbola erken veda etti. O dönemden birçok isim bugünkü imkânlar olsaydı büyük oyuncu olabilirlerdi. İnsanlar o kümede gerçekten bir beklentisi olmadan tamamen amatör ruhla oynadılar. Hepsine müteşekkirim.”

“ALİ SAMİ YEN’DE YATTIM”

“UEFA, Galatasaray’a stadın o dönemki mevcut şartları nedeniyle maç vermeyecekti. 1990-91 yılıydı. UEFA yetkilileri gelip stadın hazır hale getirilmesi için 3 hafta süre verdi. 200 kişilik bir ekiple stadı yetiştirdik. Hatta Ali Sami Yen’e ilk plastik koltukları yapan benim. Daha sonra televizyon yayınının yapıldığı yere ofisimi kurdum. Gece gündüz çalıştık. Haftalarca statta kaldım ve eve gitmedim. UEFA yetkilileri gelince şaşkına döndüler.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir