Oyuna hırslı, istekli başlayan takımları severim. Böyle başlayamadı Fenerbahçe. ‘Ben bu maçı erkenden koparmak istiyorum’ mesajını veremedi, Ankaragücü’ne. Ön alanda pres olmadı. Her takım baskıyı tam başaramaz.
İlk yarının gol anlarında Fenerbahçe, bu isteğini gerçekleştirdi. Oyuna hükmetmek, sizin pas kalitenizin de iyi olduğunu ortaya çıkartır. Öyle bir ilk yarıydı ki, Fenerbahçe için gollerden sonra savunma oyuncuları iyi pas yapıp kompakt oyuna katkıda bulunma çabasına girdiler.
Thiam ve Samatta ile bulunan 2 golün fazlasını yakalama fırsatını kaçırdı, Fenerbahçe. 12 şut, yüzde 61 topa sahip olma oranı. Kaçan 4 net fırsat. Maçın ilk 25 dakikası öyle değildi, ama sonrası her şey güzel oldu, ev sahibi için.
İlk yarının sonları gibi maçlara başlaması lazım Fenerbahçe’nin. Dakika 60. Ne beklersiniz ev sahibinden? Rakip risk alıp baskı kurmuş, 2-0 önde Fenerbahçe durgun, durgun oynuyor. Kadıköy’de, tıklım tıklım dolu tribünler önünde bu durum oluşsaydı, homurdanmalar yükselirdi tribünlerden. Sonrası, Valencia’nın nefis golü geldi. Futbolda, hücumu sonuçlandırmada kalite bu demek.
İlk 8 haftada maç başına 31 orta ile oynayan Fenerbahçe daha etkiliydi sanki.
Rakip yarı sahada kilit paslarla oynayan, tehlikeli bölgede çok görünen bir oyun bekliyorum ben bu kaliteli kadrodan.
Bu takım bunu yapabilecek kapasiteye sahip. Top Erol Bulut’ta.