Yakışmıyor!

İlk yarıyı rakip kaleye şut bile çekemeden tamamlamak üzereyken, soyunma odasına 1-0 önde giren Fenerbahçe için daha iyi bir senaryo düşünülemezdi. Bozuk zeminin pas oyunu oynamaya izin vermediği bir ortamda, Fenerbahçe’nin uzun toplarla rakip kaleye gitme planı Erzurumspor’un savunmayı sağlam tutmasıyla bozguna uğradı.

Zeminin azizliğine Erzurumsporlu futbolcuların üst üste sakatlıkları eklenince, ilk yarıda oyunun ritmi tutturulamadı. Sadece Fenerbahçe değil, Erzurumspor da cılız hücumlar dışında etkili bir oyun sergileyemedi. Ancak ilk yarının sonunda gelen gol, Fenerbahçe’nin üzerindeki ölü toprağını atmasına yaradı. İkinci yarıda uzun toplarla hücum etmek yerine, ön alan baskısıyla rakibi hataya zorlamak ve takımın boyunu kısaltmak Fenerbahçe’ye 3 dakikada iki gol getirdi. Sonrasında yoğun fikstürü de düşünen Fenerbahçe tempoyu düşürerek maçı tamamladı.

Üst üste yaşanan puan kayıplarından sonra dört haftadır kazanıyor olmak, Fenerbahçe ve Erol Bulut için bulunmaz bir nimet. Kötü gidişattan toparlanarak çıkmak ve en zorlu fikstürde 4’te 4 yapmak, takımın öz güvenini yerine getirdiği gibi teknik ekibe olan güveni de tazeledi. Başakşehir galibiyetiyle başlayan seride futbolcuların saha içinde daha özverili ve mücadeleci olduğunu, teknik ekibin ise, rakip analizlerinde ve takım talimatlarında ilerleme kaydettiğini görmemek mümkün değil. Erol Hoca sistemin tıkandığı, art arda puan kayıplarının olduğu dönemde cesurca hamleler şimdilik yaparak gemiyi limana sağ salim yanaştırmış durumda.

Fenerbahçe bazı maçlarda göze hoş gelen futbol oynamıyor, Erzurumspor maçının ilk 45 dakikasında olduğu gibi bazen şut bile çekemiyor. Ancak 3 günde bir maç oynanan, sakatlıklarla boğuşulan ve tam kadro maça çıkılamayan bir atmosferde, Erol Hoca en değerli şeyin 3 puan olduğunu çok iyi kavramış ve hedefini buna göre ayarlamış durumda. Hoca kısa vadeli planlarının tıkır tıkır işlediği şu günlerin tadını çıkartırken, muhakkak uzun vadeli planları, yani şampiyonluğa gidilecek yoldaki stratejileri de aynı özen ve titizlikle yapmalı. Fırtınalı günlerde gemiyi limana yanaştırmayı başardığı gibi, dümeni zirveye kırma konusunda da sınavı başarıyla geçmeli.

Yakışmıyor!

Bonus: Süper Lig’de oynanan futbolun kalitesini tartışırken konunun sadece futbolcu ya da teknik ekip seviyesiyle ilgili olmadığını söylemek gerek. İyi futbol, iyi zeminde oynanır. Sadece Erzurum’da değil, Süper Lig’deki birçok takımın zemininde sorunlar var. Futbolcular için top sürmek üstün yetenek gerektiren bir durum haline geldi. Muhakkak kulüplerin ekonomik sıkıntılar yaşadığı şu günlerde zeminle ilgili büyük harcamalar yapılması da zor oluyordur. Ancak bu oyunu daha güzel, izlenebilir bir hale getirmenin yolu önce oyunun oynandığı zeminden geçer. Bu durum sadece kulüplerin değil, federasyonun ve hatta yayıncı kuruluşun da el atması gereken bir sorun. Bu zeminlerde futbol oynatmak hiçbir kulübe yakışmıyor!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir